اَلدُّلُفُ [ed-duluf] (zammeteynle) Ağır yük ile yerinden kalkan nâkaya denir.
اَلدُّلْفُ [ed-dulf] (dâl’ın zammıyla) دَلُوفٌ [delûf] lafzının cemʹidir, cüst ve tîz-pervâz olan tavşancıl kuşuna denir.
اَلدِّلْفُ [ed-dilf] (dâl’ın kesriyle) Bahâdıra denir, yukâlu: رَجُلٌ دِلْفٌ أَيْ شُجَاعٌ
اَلدَّلْفُ [el-delf] (dâl’ın fethi ve lâm’ın sükûnuyla ve fethateynle) ve
اَلدَّلِيفُ [ed-delîf] (dâl’ın fethiyle) ve
اَلدَّلَفَانُ [ed-delefân] (fetehâtla) İhtiyâr adam ayağı bukağılı kimsenin yürümesi gibi yapça yapça ve ağır ağır yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: دَلَفَ الشَّيْخُ دَلْفًا وَدَلَفًا وَدَلِيفًا وَدَلَفَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا مَشَى مَشْيَ الْمُقَيَّدِ وَهُوَ فَوْقَ الدَّبِيبِ Ve cenkte taburdan ve karâr-gâhtan ileriye takaddüm eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: دَلَفَتِ الْكَتِيبَةُ فِي الْحَرْبِ إِذَا تَقَدَّمَتْ ve tekûlu: دَلَفْنَاهُمْ أَيْ تَقَدَّمْنَا
اَلدُّلَّفُ [ed-dullef] (dâl’ın zammı ve lâm’ın fethi ve teşdîdiyle) Cemʹi,رَاكِعٌ [râkiʹ]le رُكَّعٌ [rukkaʹ] gibi.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı