اَلْأَرْبَعُ [el-erbaʹ] (kezâlik hemzenin ve râ’nın fethiyle) ʹAded-i mü΄ennestir.
اَلرِّبَاعُ [er-ribâʹ] (râ’nın kesriyle) Cemʹi, evler maʹnâsına. Ve
اَلرُّبُوعُ [er-rubûʹ] (zammeteynle) ve
اَلْأَرْبَاعُ [el-erbâʹ] (hemzenin fethiyle) ve
اَلْأَرْبُعُ [el-erbuʹ] (hemzenin fethi ve bâ’nın zammıyla) Kezâlik bunlar dahi cemʹidir. Ve
أَرْبَاعٌ [erbâʹ] رَبْعٌ [rebʹ]in dahi cemʹi gelir, deve yavrusu maʹnâsına, رَطْبٌ [raṯb]ın cemʹi أَرْطَابٌ [erṯâb] geldiği gibi, nitekim ʹan-karîb gelir. Ve
رَبْعٌ [rebʹ] Mahalle maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: مَا أَوْسَعَ رَبْعَ بَنِي فُلَانٍ أَيْ مَحَلَّتَهُمْ Ve
رَبْعٌ [rebʹ] Kirişi dört kattan bükmeğe dahi derler; yukâlu: رَبِعَ وَتَرَهُ يَرْبَعُهُ رَبْعًا إِذَا فَتَلَهُ مِنْ أَرْبَعِ قُوًى Ve قُوَّةٌ [ḵuvvet] bir kata derler. Ve
رَبْعٌ [rebʹ] Kuvvet sınamak için taş kaldırmağa dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı