الأُرْبِيَّةُ [el-urbiyyet] (hemzenin zammıyla أُحْجِيَّةٌ [uḩciyyet] vezninde) Uyluk dibine denir ki kalça taʹbîr olunur; yukâlu: إِشْتَكَى أُرْبِيَّتَهُ أَيْ أَصْلَ فَخِذِهِ
اَلْأُرْبِيَّةُ [el-urbiyyet] (أُثْفِيَّةٌ [ušamp;fiyyet] vezninde) Uyluğun köküne denir ki kalça başı olacaktır yâhûd uyluğun yukarısıyla esfel-i batnın aralığına denir ki tümsekçe lahmeden ʹibârettir, iki taraflı olur; ikisine أُرْبِيَّتَانِ [urbiyyetân] denir. Ve bir adamın âl ve akribâsına denir, ehl-i beyti ve ibn-i ʹammı gibi; yukâlu: جَاءَ فِي أُرْبِيَّتِهِ وَهِيَ أَهْلُ بَيْتِهِ وَبَنُو عَمِّهِ
اَلْأُرْبِيَّةُ [el-urbiyyet] (hemzenin zammı ve bâ’nın kesri ile ve yâ’nın teşdîdiyle) Uyluk dibi, asl-ı fahiz maʹnâsına. Ve bunun aslı أُرْبُوَةٌ [urbuvet]tir, üzerine teşdîdi sakîl gördükleri için yâ’ya kalb ettiler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı