اَلرَّسَحُ [er-resaḩ] (fethateynle) Kıynakların ve uylukların etleri pek az ve sırık olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَسِحَ الرَّجُلُ رَسَحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا قَلَّ لَحْمُ عَجِزِهِ وَفَخِذِهِ
اَلرُّسْحُ [er-rusḩ] (râ’nın zammı ve sîn’in sükûnuyla) Cemʹi. ʹArab tâ΄ifesinden bir ʹavrete: مَا بَالُنَا نَرَاكُنَّ رُحْسًا dediler eyitti: أَرْسَحَتْنَا نَارُ الزَّحْفَتَيْنِ Yaʹnî âteş müzâhemelerinden; gâh âteş az olup üzerine cemʹ olmakla ve gâh ziyâde olup baʹîd olmakla.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı