اَلرِّفْلُ [er-rifl] (râ’nın kesriyle) Eteğe denir; yukâlu: أَرْفَلَ رِفْلَهُ إِذَا أَرْسَلَ ذَيْلَهُ
اَلرَّفْلُ [er-refl] (نَفْلٌ [nefl] vezninde) ve
اَلرَّفَلُ [er-refel] (fethateynle) Libâs giymekte ve sâ΄ir vazʹ ve ʹamelde beceriksiz taslak ve çolpa ve perîşân olmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَفَلَ الرَّجُلُ وَرَفِلَ رَفْلًا وَرَفَلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا خَرُقَ بِاللِّبَاسِ وَكُلِّ عَمَلٍ Ve
رَفْلٌ [refl] (نَفْلٌ [nefl] vezninde) ve
رَفَلَانٌ [refelân] (fetehâtla) Etekleri yere sürüyerek edâ΄ ve hırâmla yürümek yâhûd elleri salarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: رَفَلَ فُلَانٌ رَفْلًا وَرَفَلَانًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا جَرَّ ذَيْلَهُ وَتَبَخْتَرَ أَوْ خَطَرَ بِيَدِهِ Ve kuyunun suyunu çoğaltmak maʹnâsınadır; yukâlu: رَفَلَ الرَّكِيَّةَ رَفْلًا إِذَا أَجَمَّهُ
اَلْأَرْفَلُ [el-erfel] (أَحْمَرُ [aḩmer] vezninde) ve
اَلرَّفِلُ [er-refil] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Vasflardır, beceriksiz çolpa adama denir; yukâlu: رَجُلٌ أَرْفَلُ وَرَفِلٌ أَيْ أَخْرَقُ
اَلرِّفَلُّ [er-rifell] (خِدَبٌّ [ḣidebb] vezninde) Uzun kuyruklu dâbbeye denir. Ve lahîm ve şahîm insân ve hayvâna denir. Ve bol câmeye denir. Ve derisi geniş olan deveye denir.
اَلرَّفِلُ [er-refil] (râ’nın fethi ve fâ’nın kesri ile) Zikr olunan sıfat üzere olan kimse. Ve
رَفِلٌ [refil] Ahmak olan kimseye dahi derler.
اَلرِّفَلُّ [er-rifell] (râ’nın kesri ve fâ’nın fethi ve lâm’ın teşdîdiyle هِجَفٌّ [hiceff]) vezni üzere) Uzun olan libâs. Ve هِجَفٌّ [hiceff] sakîl olan kimsedir. Ve
رِفَلٌّ [rifell] Şol ata dahi derler ki kuyruklu ola; yukâlu: فَرَسٌ رِفَلٌّ إِذَا كَانَ طَوِيلَ الذَّنَبِ
اَلرَّفْلُ [er-refl] (râ’nın fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Libâsın uzatıp eteğin yere sürümekle hırâmânî yürümek; yukâlu: رَفَلَ فِي ثِيَابِهِ يَرْفَلُ إِذَا أَطَالَهَا وَجَرَّهَا مُتَبَخْتِرًا
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı