اَلزَّهَقُ [ez-zehaḵ] (نَهَقٌ [nehaḵ] vezninde) Bu dahi cân bedenden çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: زَهِقَتْ نَفْسُهُ زَهَقًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَرَجَتْ
اَلزَّهِقُ [ez-zehiḵ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Sıçragan çabuk insân ve hayvâna denir; yukâlu: رَجُلٌ وَفَرَسٌ زَهِقٌ أَيْ نَزِقٌ
اَلزُّهَّقُ [ez-zuhhaḵ] (zâ’nın zammı ve hâ’nın fethi ve teşdîdiyle) Cemʹi, ileri kaçanlar maʹnâsına.
اَلزَّهَقُ [ez-zehaḵ] (fethateynle) Alçak olan ve düz olan yer.
اَلزَّهِقُ [ez-zehiḵ] (zâ’nın fethi ve hâ’nın kesriyle) Çâbük olan kimse; yukâlu: فُلَانٌ زَهِقٌ أَيْ نَزِقٌ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı