es-sulk ~ اَلسُّلْكُ

Kamus-ı Muhit - السلك maddesi

اَلسُّلَكُ [es-sulek] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) Bağırtlak kuşunun, ʹalâ-kavlin keklik kuşunun ferîkine denir; tekûlu: أَخَذْتُ سُلَكًا أَيْ فَرْخَ الْقَطَا أَوِ الْحَجَلِ Ve dişisine سُلَكَةٌ [suleket] denir hâ’yla ve سِلْكَانَةٌ [silkânet] denir sîn’in kesriyle ve bu nâdirdir; cemʹi سِلْكَانٌ [silkân] gelir sîn’in kesriyle.

اَلسِّلْكُ [es-silk] (sîn’in kesriyle) Nâka doğurdukta memesinden ibtidâ çıkan nesneye denir ki meme ağzı taʹbîr olunur, baʹdehu ağız çıkar.

اَلسَّلْكُ [el-selk] (sîn’in fethiyle) ve

اَلسُّلُوكُ [el-sulûk] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Yol ve mekân makûlesine girmek maʹnâsınadır; yukâlu: سَلَكَ الْمَكَانَ سَلْكًا وَسُلُوكًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَخَلَ فِيهِ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre asl yola girmek maʹnâsına mevzûʹdur ki yola düzülmek taʹbîr olunur. Ve سَلْكٌ [selk] müteʹaddî olur; yukâlu: سَلَكَهُ غَيْرُهُ وَفِيهِ وَعَلَيْهِ سَلْكًا أَيْ أَدْخَلَهُ ve yukâlu: سَلَكَ يَدَهُ فِي الْجَيْبِ أَيْ أَدْخَلَهَا فِيهِ

Vankulu Lugatı - السلك maddesi

اَلسُّلْكُ [es-sulk] (sîn’in zammı ve lâm’ın fethiyle) Keklik yavrusu.

اَلسِّلْكُ [es-silk] (sîn’in kesri ve lâm’ın sükûnuyla) İplik, hayt maʹnâsına.

اَلسَّلْكُ [es-selk] (sîn’in fethi ve lâm’ın sükûnuyla) Masdardır, bir nesneyi idhâl etmek maʹnâsına.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı