اَلشَّقَاوَةُ [eş-şeḵâvet] (سَمَاحَةٌ [semâḩat] vezninde) ve
اَلشَّقَا [eş-şeḵâ] (عَصَا [ʹaṡâ] vezninde) Ve
اَلشَّقَاءُ [eş-şeḵâ΄] (بَقَاءٌ [beḵâ΄] vezninde) ve
اَلشَّقْوَةُ [eş-şaḵvet] (şîn’in fethi ve kesriyle) Bir kimse bed-baht olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَقِيَ الرَّجُلُ شَقَاوَةً وَشَقًا وَشَقَاءً وَشَقْوَةً مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ ضِدُّ سَعِدَ Ve bu maʹnâda müteʹaddî olur; yukâlu: شَقَاهُ اللهُ تَعَالَى
اَلشِّقْوَةُ [eş-şiḵvet] (şîn’in kesri ve ḵâf’ın sükûnuyla) Bed-baht olmak. Ve şîn’in fethi dahi lügattir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı