اَلشَّمَخُ [eş-şemaḣ] (fethateynle) Baʹîd olan kasd ve niyete ıtlâk olunur; yukâlu: نِيَّةٌ شَمَخٌ أَيْ بَعِيدَةٌ
اَلشَّمْخُ [eş-şemḣ] (şîn’in fethi ve mîm’in sükûnuyla) ve
اَلشُّمُوخُ [eş-şumûḣ] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Pek yüksek ve bülend olmak maʹnâsınadır; yukâlu: شَمَخَ الْجَبَلُ شَمْخًا وَشُمُوخًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا عَلاَ وَطَالَ يَعْنِي إِلَى السَّمَاءِ Mü΄ellifin ʹâdetine göre gerçi bâb-ı evvelden olmak lâzımdır, lâkin usûl-i sâ΄irede bâb-ı sâlisle mukayyeddir. Ve
شَمْخٌ [şemḣ] ve
شُمُوخٌ [şumûḣ] Tekebbür eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur, refʹ-i enf münâsebetiyle; yukâlu: شَمَخَ الرَّجُلُ بِأَنْفِهِ إِذَا تَكَبَّرَ Ve Şemḣ b. Fezâre, ʹArabdan bir batn adıdır. Cevherî tashîfle cîm bâbında zikr eylemiştir.
اَلشُّمَّخُ [eş-şummaḣ] (şîn’in zammı ve mîm’in fethi ve teşdîdiyle زُمَّخٌ [zummaḣ] vezni üzere) شَامِخٌ [şâmiḣ]in cemʹi; yukâlu: أُنُوفٌ شُمَّخٌ Ve زُمَّخٌ [zummaḣ] dahi شُمَّخٌ [şummaḣ] maʹnâsındır, nitekim mürûr etti.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı