eṡ-ṡaġar ~ اَلصَّغَرُ

Kamus-ı Muhit - الصغر maddesi

اَلصِّغَرُ [eṡ-ṡiġar] (عِنَبٌ [ʹineb] vezninde) ve

اَلصَّغَارُ [eṡ-ṡaġâr] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) ve

اَلصَّغَارَةُ [eṡ-ṡaġâret] (سَحَابَةٌ [seḩâbet] vezninde) ve

اَلصُّغْرُ [eṡ-ṡuġr] ve

اَلصُّغْرَانُ [eṡ-ṡuġrân] (ṡâd’ların zammıyla) Bir adam züll ve hakârete râzî ve mütehammil olmak maʹnâsınadır, gücü yetişmediğinden nâşî; yukâlu: صَغُرَ الرَّجُلُ صِغَرًا وَصَغَارًا وَصَغَارَةً وَصُغْرًا وَصُغْرَانًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا رَضِيَ بِالذُّلِّ Ve güneş gurûba meyl eylemek maʹnâsına istiʹmâl olunur; yukâlu: صَغُرَتِ الشَّمْسُ إِذَا مَالَتْ لِلْغُرُوبِ

اَلصَّغَارَةُ [eṡ-ṡaġâret] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) İsmlerdir, عِظَمٌ [ʹiżam] mukâbilidir, yaʹnî küçüklüğe denir ki Fârisîde hurdî ve mukâbilinde büzürgî denir. ʹAlâ-kavlin صِغَرٌ [ṡiġar] kelimesi cürm ve cüsse cihetiyle olan ve صَغَارَةٌ [ṡaġâret] kadr ve şân cihetiyle olan küçüklüğe mahsûstur ki murâd hakâret-i kadrdir. Ve

صَغَارَةٌ [ṡaġâret] ve

صِغَرٌ [ṡiġar] ve

صَغَرٌ [ṡaġar] (fethateynle) ve

صُغْرَانٌ [ṡuġrân] (ṡâd’ın zammıyla) Masdarlardır, küçük olmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَغُرَ الشَّيْءُ وَصَغِرَ صَغَارَةً وَصِغَرًا وَصَغَرًا وَصُغْرَانًا مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ وَالرَّابِعِ ضِدُّ عَظُمَ

Vankulu Lugatı - الصغر maddesi

اَلصَّغَرُ [eṡ-ṡaġar] (fethateynle) Masdardır, hor ve zelîl olmak maʹnâsına; yukâlu: صَغِرَ الرَّجُلُ بِالْكَسْرِ صَغَرًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيُقَالُ قُمْ عَلَى صَغَرِكَ وَصُغْرِكَ

اَلصُّغَرُ [eṡ-ṡuġar] (ṡâd’ın zammı ve ġayn’ın fethiyle) صُغْرَى [ṡuġrâ]nın cemʹi. Sîbeveyhi eyitti: نِسْوَةٌ صُغَرُ denmez ve قَوْمٌ أَصَاغِرُ denmez illâ elif lâm ile, zîrâ ʹArab tâ΄ifesini işittim ki اَلْأَصَاغِرُ derler ve eger dilersen cemʹinde اَلْأَصْغَرُونَ dersin.

اَلصُّغْرُ [eṡ-ṡuġr] (ṡâd’ın zammı ve ġayn’ın sükûnuyla) Bi-maʹnâhu.

اَلصِّغَرُ [eṡ-ṡiġar] (ṡâd’ın kesri ve ġayn’ın fethiyle) Küçüklük; yukâlu: صَغُرَ الشَّيْءُ مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı