eṡ-ṡanim ~ اَلصَّنِمُ

Kamus-ı Muhit - الصنم maddesi

اَلصَّنِمُ [eṡ-ṡanim] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Kavî ve zûr-mend köleye denir; yukâlu: عَبْدٌ صَنِمٌ أَيْ قَوِيٌّ

اَلصَّنَمُ [eṡ-ṡanem] (ṡâd’ın ve nûn’un fethiyle) Râyiha bed ve çirkîn olmak maʹnâsına masdar ve ism olur; yukâlu: صَنِمَتِ الرَّائِحَةُ صَنَمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَبُثَتْ Ve kul cinsi büyüyüp kuvvetlenmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَنِمَ الْعَبْدُ إِذَا قَوِيَ Ve

صَنَمٌ [ṡanem] Müşrikînin perestiş ettikleri puta denir, وَثَنٌ [vešamp;en] maʹnâsına. Ve صَنَمٌ [ṡanem] lafzı şemen muʹarrebidir ki Fârisîdir. Mütercim der ki baʹzılar صَنَمٌ [ṡanem] ile وَثَنٌ [vešamp;en] beynini fark eylediler, صَنَمٌ [ṡanem]i cevâhir-i maʹdiniyye-i müzâbeden düzülmüş puta ve وَثَنٌ [vešamp;en]i ahcâr ve ahşâbdan sâhte puta tahsîs eylediler.

Vankulu Lugatı - الصنم maddesi

اَلصَّنَمُ [eṡ-ṡanem] (fethateynle) Put ki kâfirler tapar. Baʹzılar صَنَمٌ [ṡanem] “şemen”in muʹarrebidir ve “şemen” vesen maʹnâsınadır dedi. Cevherî’nin ʹibâreti budur, lâkin lügât-ı Fârisiyyede “şemen” puta tapan kâfirdir demişler hattâ bu beytle istişhâd olunmuştur: “But-perestî girifteîm heme în cihân çun butest u mâ şemenîm.” Meger ki lafz-ı müşterek olduğu sâbit ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı