eṡ-ṡavûl ~ اَلصَّوُولُ

Kamus-ı Muhit - الصوول maddesi

اَلصَّوُولُ [eṡ-ṡavûl] (صَبُورٌ [ṡabûr] vezninde) Saldırıcı mukâtil deveye denir; adama saldırana adamcıl taʹbîr olunur, niteki mehmûzen dahi müstaʹmeldir.

اَلصَّوْلُ [eṡ-ṡavl] (قَوْلٌ [ḵavl] vezninde) ve

اَلصِّيَالُ [eṡ-ṡiyâl] (كِتَابٌ [kitâb] vezninde ki aslı صِوَالٌ idi) ve

اَلصُّوُولُ [eṡ-ṡuvûl] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) ve

اَلصَّوَلَانُ [eṡ-ṡavelân] (جَوَلَانٌ [cevelân] vezninde) ve

اَلصَّالُ [eṡ-ṡâl] (vâv’ı elife ibdâlle) ve

اَلْمَصَالَةُ [el-meṡâlet] (مَقَالَةٌ [meḵâlet] vezninde) Bir kimsenin üzerine yürüyüş edip saldırmak maʹnâsınadır, adamcıl deve gibi; yukâlu: صَالَ عَلَى قِرْنِهِ يَصُولُ صَوْلًا وَصِيَالًا وَصُوُولًا وَصَالًا وَمَصَالَةً إِذَا سَطَا عَلَيْهِ Ve bir kimseye havâle ve şer-gîr olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: صَالَ عَلَى فُلَانٍ إِذَا اسْتَطَالَ عَلَيْهِ وَقَهَرَهُ Ve

صَوْلٌ [ṡavl] Erkek yavuz deve sâ΄ir develer üzere saldırıp kimini kavrayıp kimini tepelemek maʹnâsınadır; yukâlu: صَالَ الْفَحْلُ عَلَى الْإِبِلِ صَوْلًا إِذَا قَاتَلَهَا Ve haşarı eşek dişi üzere saldırıp önüne katıp sürmek maʹnâsınadır; yukâlu: صَالَ الْعَيْرُ عَلَى الْعَانَةِ إِذَا شَلَّهَا Ve

صَوْلٌ [ṡavl] ve

صَوْلَةٌ [ṡavlet] Bir adamın üzerine kedi gibi sıçrayıp atılmak maʹnâsınadır; yukâlu: صَالَ عَلَيْهِ صَوْلًا وَصَوْلَةً إِذَا وَثَبَ Ve bir kimse hakkında bir nesne mukadder olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: صِيلَ لَهُمْ كَذَا عَلَى الْمَجْهُولِ أَيْ أُتِيحَ Bu maʹnâ mecazdır ve bu maʹnâda hemân mechûlen istiʹmâl olunur.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı