اَلطِّبِّيخُ [eṯ-ṯibbîḣ] (سِكِّينٌ [sikkîn] vezninde) Kavuna denir, بِطِّيخٌ [biṯṯîḣ] gibi. Şârihin beyânına göre Ḩicâziyyûn lügatidir.
اَلطَّبِيخُ [eṯ-ṯabîḣ] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) مُنَصَّفٌ [munaṡṡaf]tan yaʹnî yarısı kalınca kaynatılan şarâbdan bir nevʹa denir; yukâlu: هُوَ يَشْرَبُ الطَّبِيخَ وَهُوَ ضَرْبٌ مِنَ الْمُنَصَّفِ Ve kirece ve tuğlaya ıtlâk olunur; yukâlu. أَتْلَفَ مَالَهُ فِي الطَّبِيخِ أَيِ الْجِصِّ وَاْلآجُرِّ
اَلطَّبِيخُ [eṯ-ṯabîḣ] (ṯâ’nın fethi ve bâ’nın kesriyle) Şol şarâbdır ki onu yarısı kalınca pişirirler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı