اَلطَّنْفَسَةُ [eṯ-ṯanfeset] (fâ’yla دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Bir adam hoş-hûy iken sonradan bed-hûy olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَنْفَسَ الرَّجُلُ إِذَا سَاءَ خُلُقُهُ بَعْدَ حُسْنٍ Ve siyâb-ı kesîre giymek maʹnâsınadır; yukâlu: طَنْفَسَ الرَّجُلُ إِذَا لَبِسَ الثِّيَابَ الْكَثِيرَةَ Ve
طَنْفَسَةٌ [ṯanfeset] (ṯâ’nın ve fâ’nın harekât-ı selâslarıyla ve ṯâ’nın kesri ve fâ’nın fethiyle ve ṯâ’nın fethi ve fâ’nın kesriyle) طَنَافِسُ [ṯanâfis] lafzının müfredidir ki kâlîçe taʹbîr olunan döşemeye ve keçeye ve havlu ve ihrâma ve hammâm döşemelerine denir. Ve hurmâ dallarından örülmüş hasıra denir ki bir zirâʹ ʹarzında olur. Mütercim der ki طَنْفَسَةٌ [ṯanfeset] tenbese-i Fârisî muʹarrebidir.
اَلطِّنْفَسَةُ [eṯ-ṯinfeset] (ṯâ’nın kesriyle ve nûn’un sükûnuyla ve fâ’nın fethiyle) İbrîşîm nihâlî. Ve ṯâ’nın fethiyle dahi lügattır.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı