eṯ-ṯuvvaʹ ~ اَلطُّوَّعُ

Kamus-ı Muhit - الطوع maddesi

اَلطَّوْعُ [eṯ-ṯavʹ] (نَوْعٌ [nevʹ] vezninde) Münkâd olmak maʹnâsınadır; yukâlu: طَاعَ لَهُ يَطُوعُ وَطَاعَ يَطَاعُ طَوْعًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ وَالرَّابِعِ إِذَا انْقَادَ لَهُ Ve merʹâ vüsʹatli olmakla her mahallinden otlaması mümkin olmak maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: طاَعَ لَهُ الْمَرْتَعُ إِذَا أَمْكَنَهُ أَيِ اتَّسَعَ وَأَمْكَنَهُ رَعْيَهُ حَيْثُ شَاءَ Ve

طَوْعٌ [ṯavʹ] Mübâlagaten mutîʹ ve münkâd maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: هُوَ طَوْعُ يَدَيْكَ أَيْ مُنْقَادٌ لَكَ Ve dizgini elde kullanması ve yedeğe gelmesi sehl ve râm olan ata طَوْعُ الْعِنَانِ [ṯavʹu’l-ʹinân] ıtlâk olunur; yukâlu: فَرَسٌ طَوْعُ الْعِنَانِ أَيْ سَهْلٌ

Vankulu Lugatı - الطوع maddesi

اَلطُّوَّعُ [eṯ-ṯuvvaʹ] (ṯâ’nın zammı ve vâv’ın fethi ve teşdîdiyle) Cemʹi, طَائِعٌ [ṯâ΄iʹ]ler maʹnâsına.

اَلطَّوْعُ [et-ṯavʹ] (ṯâ’nın fethi ve vâv’ın sükûnuyla) Mutîʹ olmak; yukâlu: طاَعَ لَهُ يَطُوعُ إِذَا انْقَادَ وَلِسَانُهُ لَا يَطُوعُ بِكَذَا أَيْ لَا يُتَابِعُهُ Ve merʹâ vüsʹatli olmağa dahi derler; yukâlu: طَاعَ لَهُ الْمَرْتَعُ Ve mutîʹ maʹnâsına da gelir; yukâlu: فُلَانٌ طَوْعُ يَدَيْكَ أَيْ مُنْقَادٌ لَكَ Ve فَرَسٌ طَوْعُ الْعِنَانِ إِذَا كَانَ سَلِسًا Ve سَلِسٌ [selis] mutîʹ ve mülâyim maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı