اَلْعُرَكَةُ [el-ʹureket] (هُمَزَةٌ [humezet] vezninde) Renc ve cefâya mütehammil adama ıtlâk olunur; yukâlu: رَجُلٌ عُرَكَةٌ إِذَا كَانَ يَعْرِكُ الْأَذَى بِجَنْبِهِ يَعْنِي يَحْتَمِلُهُ
اَلْعَرْكَةُ [el-ʹarket] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Kerre ve merre mevkiʹinde istiʹmâl olunur; cemʹi عَرَكَاتٌ [ʹarekât] gelir, حَرَكَاتٌ [ḩarekât] gibi; tekûlu: لَقِيتُهُ عَرْكَةً أَيْ مَرَّةً وَعَرَكَاتٍ أَيْ مَرَّاتٍ
اَلْعَرْكَةُ [el-ʹarket] (ʹayn’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Bir kerre mahallinde istiʹmâl olunur, merreten maʹnâsına; yukâlu: لَقِيتُهُ عَرْكَةً بِالتَّسْكِينِ أَيْ مَرَّةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı