el-ʹuṡiyy ~ اَلْعُصِيُّ

Kamus-ı Muhit - العصي maddesi

اَلْعِصْيَانُ [el-ʹiṡyân] (ʹayn’ın kesriyle) ve

اَلْعَصْيُ [el-ʹaṡy] (ʹayn’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) ve

اَلْمَعْصِيَةُ [el-maʹṡiyet] (مَنْزِلَةٌ [menzilet] vezninde) Bir kimse emre inkıyâd eylemeyip itâʹatsiz olmak maʹnâsınadır ki ʹâsî olmak taʹbîr olunur; yukâlu: عَصَاهُ يَعْصِيهِ عِصْيَانًا وَعَصْيًا وَمَعْصِيَةً إِذَا خَرَجَ عَنْ طَاعَتِهِ وَخَالَفَ أَمْرَهُ

اَلْعَاصِي [el-ʹâṡî] ve

اَلْعَصِيُّ [el-ʹaṡiyy] (غَنِيٌّ [ġaniyy] vezninde) Emre muhâlefet edici nâ-fermân kimseye denir.

Vankulu Lugatı - العصي maddesi

اَلْعُصِيُّ [el-ʹuṡiyy] (ʹayn’ın zammı ve ṡâd’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Cemʹi, ʹasâlar maʹnâsına.

اَلْعِصِيُّ [el-ʹiṡiyy] (kesreteynle ve yâ’nın teşdîdiyle) Kezâlik cemʹi. Ve bunun aslı فُعُولٌ [fuʹûl] vezni üzeredir, ʹayn meksûr kılındı mâ-baʹdine tâbiʹ kılmakla.

اَلْعَصْيُ [el-ʹaṡy] (ʹayn’ın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) ʹÂsî olmak.

اَلْعَصِيُّ [el-ʹaṡiyy] (ʹayn’ın fethi ve ṡâd’ın kesri ve yâ’nın teşdîdiyle) Bi-manâhu. Ve

عَاصِي [ʹâṡî] Şol damara dahi derler ki kanı durmaya. Ve bu dahi ʹâsî-i mezkûr gibi yâ΄îdir.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı