اَلْعَلِزُ [el-ʹaliz] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Sıfattır, derd ve telâş ve ıztırâbından uyuyamaz olan kişiye denir; yukâlu: بَاتَ فُلاَنٌ عَلِزًا أَيْ وَجِعًا قَلِقًا لاَ يَنَامُ
اَلْعَلَزُ [el-ʹalez] (fethateynle) Hasta ve esîr ve muhtazar ve bir nesneye be-gâyet harîs olan kimse telâş ve ıztırâb ve hiffetle bî-karâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: عَلِزَ الْمَرِيضُ وَالْأَسِيرُ وَالْحَرِيصُ وَالْمُحْتَضَرُ عَلَزًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا أَخَذَهُ الْقَلَقُ وَالْخِفَّةُ وَالْهَلَعُ
اَلْعَلَزُ [el-ʹalez] (fethateynle) Iztırâb ve hiffettir ki insâna ʹârız olur; yukâlu: عَلِزَ يَعْلَزُ عَلَزًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ وَيُقَالُ بَاتَ فُلَانٌ عَلَزًا أَيْ وَجِعًا قَلِقًا لَا يَنَامُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı