اَلْعَمَقُ [el-ʹamaḵ] (fethateynle) Hak ve istihkâk maʹnâsınadır; yukâlu: لَهُ فِيهِ عَمَقٌ أَيْ حَقٌّ
اَلْعُمَقُ [el-ʹUmaḵ] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde ve zammeteynle) Žâtu ʹİrḵ ile Maʹdinu Benî Suleym beyninde ki Mekke câddesindedir, huccâc-ı Kûfe’nin bir konak yerinin adıdır yâhûd zammeteynle hatâdır.
اَلْعَمْقُ [el-ʹamḵ] (ʹayn’ın fethi ve zammıyla) ve
اَلْعُمُقُ [el-ʹumuḵ] (zammeteynle) Kuyu ve deniz makûlesinin derinliğine denir ki dibine doğru buʹdden ʹibârettir; yukâlu: عَمْقُ الْبِئْرِ وَعُمُقُهَا كَذَا أَيْ قَعْرُهَا
اَلْعَمْقُ [el-ʹamḵ] (ʹayn’ın fethi ve mîm’in sükûnuyla) ve
اَلْعُمْقُ [el-ʹumḵ] (ʹayn’ın zammı ve mîm’in sükûnuyla) Kuyunun derinliği, kaʹr-ı bî΄r maʹnâsına. Ve iki dağın arasında olan tarîk-i vâsiʹa dahi derler. Ve mutlakan dereye dahi derler. Ve
عُمْقٌ [ʹumḵ] ve عَمْقٌ [ʹamḵ] (kezâlik zamm ve fethle) Issız sahrâların etrâfına derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı