el-ġîḋ ~ اَلْغِيضُ

Kamus-ı Muhit - الغيض maddesi

اَلْغِيضُ [el-ġîḋ] (ġayn’ın kesriyle) Hurmânın ibtidâ tomurcuğuna, ʹalâ-kavlin lîfinden henüz çıkan hurde çekirdeğine denir ki me΄kûl olur.

اَلْغَيْضُ [el-ġayḋ] (فَيْضٌ [feyḋ] vezninde) ve

اَلْمَغَاضُ [el-meġâḋ] (mîm’in fethiyle) Su eksilip azalmak maʹnâsınadır; yukâlu: غَاضَ الْمَاءُ يَغِيضُ غَيْضًا وَمَغَاضًا إِذَا قَلَّ وَنَقَصَ Ve bir metâʹın pahası eksilmek maʹnâsınadır; yukâlu: غَاضَ ثَمَنُ السِّلْعَةِ إِذَا نَقَصَ Ve bu maʹnâda müteʹaddî olur; yukâlu: غَاضَ الْمَاءَ وَالثَّمَنَ إِذَا نَقَصَهُمَا Ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿وَمَا تَغِيضُ الْأَرْحَامُ﴾ أَيْ مَا تَنْقُصُ مِنْ تِسْعَةِ الْأَشْهُرِ Ve

غَيْضٌ [ġayḋ] Hilkati nâ-tamâm düşüğe ıtlâk olunur; مَغِيضٌ [meġîḋ] maʹnâsına; yukâlu: وَضَعَتْ غَيْضًا أَيْ سَقْطًا لَمْ يَتِمَّ خَلْقُهُ Ve az nesneye ıtlâk olunur; yukâlu: أَعْطَاهُ غَيْضًا مِنْ فَيْضٍ أَيْ قَلِيلاً مِنْ كَثِيرٍ

Vankulu Lugatı - الغيض maddesi

اَلْغَيْضُ [el-ġayḋ] (ġayn’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Su az olup çekilmek; yukâlu: غَاضَ الْمَاءُ يَغِيضُ إِذَا قَلَّ وَنَضِبَ Ve نُضُوبٌ [nuḋûb] su yere batmağa derler. Ve

غَيْضٌ [ġayḋ] Suyu az etmeğe dahi derler; yukâlu: غَاضَهُ اللهُ يَتَعَدَّى وَلَا يَتَعَدَّى Ve mechûl maʹnâsına dahi gelir; yukâlu: غِيضَ الْمَاءُ إِذَا فُعِلَ بِهِ ذَلِكَ Ve

غَيْضٌ [ġayḋ] Metâʹın semeni eksilmeğe de derler; yukâlu: غَاضَ ثَمَنُ السِّلْعَةِ إِذَا نَقَصَ Ve eksiltmeğe dahi derler; yukâlu: غِضْتُهُ أَنَا Kâlallâhu taʹâlâ: ﴿وَمَا تَغِيضُ الْأَرْحَامُ﴾ (الرعد 8) وَقَالَ الْأَخْفَشُ وَمَا تَنْقُصُ الْأَرْحَامُ ve yukâlu: “غَاضَ الْكِرَامُ وَفَاضَ اللِّئَامُ” Ve minhu kavluhum: أَعْطَاهُ غَيْضًا مِنْ فَيْضٍ أَيْ قَلِيلًا مِنْ كَثِيرٍ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı