el-ferrâ΄ ~ اَلْفَرَّاءُ

Kamus-ı Muhit - الفراء maddesi

اَلْفَرَّاءُ [el-ferrâ΄] غَرَّاءُ [ġarrâ΄] vezninde ve mürâdifidir ki dişleri inci gibi pür-âb u tâb olan hatuna denir; yukâlu: إِمْرَأَةٌ فَرَّاءُ أَيْ غَرَّاءُ

الْفَرَأُ [el-fere΄] (mehmûzen maksûren جَبَلٌ [cebel] vezninde) ve

الْفَرَاءُ [el-ferâ΄] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Yaban eşeğine denir; hımâru’l-vahş maʹnâsına, ʹalâ-kavlin yaban eşeğinin gencine denir. Cemʹi أَفْرَاءٌ [efrâ΄] gelir ki cemʹ-i kıllettir ve فِرَاءٌ [firâ΄] gelir fâ’nın kesriyle ki cemʹ-i kesretidir; ve minhu’l-meselu: “كُلُّ الصَّيْدِ فِي جَوْفِ الْفَرَا” أَيْ كُلُّهُ دُونَهُ

Vankulu Lugatı - الفراء maddesi

اَلْفِرَاءُ [el-firâ΄] (fâ’nın kesri ve elifin meddiyle) Cemʹi, kürkler maʹnâsına. Ve

فَرْوَةٌ [fervet] Baş derisine dahi derler, cild-i re΄s maʹnâsına. Ve

فَرْوَةٌ [Fervet] Bir recülün dahi ismidir. Ve

فَرْوَةٌ [fervet] ثَرْوَةٌ [šamp;ervet]ten dahi mübeddel olur, šamp;â’yı fâ’ya tebdîl etmekle. Ve ثَرْوَةٌ [šamp;ervet] gınâ maʹnâsınadır; yukâlu: إِنَّهُ لَذُو فَرْوَةٍ فِي الْمَالِ وَثَرْوَةٍ بِمَعْنًى عَلَى رِوَايَةٍ Ve

فَرْوَةٌ [fervet] Bir kıtʹa ota dahi derler ki bir yere cemʹ olup kurumuş ola.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı