اَلْفُرْقُعَةُ [el-furḵuʹat] (قُنْفُذَةٌ [ḵunfužet] vezninde) Göte denir, إِسْتٌ [ist] maʹnâsına.
اَلْفَرْقَعَةُ [el-ferḵaʹat] (دَحْرَجَةٌ [daḩrecet] vezninde) Pek pek yelmek maʹnâsınadır; yukâlu: فَرْقَعَ الرَّجُلُ إِذَا عَدَا شَدِيدًا Ve bir kimsenin boynunu burmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَرْقَعَ فُلاَنًا إِذَا لَوَى عُنُقَهُ Ve parmak çıtırdatmak maʹnâsınadır; yukâlu: فَرْقَعَ الْأَصَابِعَ إِذَا نَقَّضَهَا
اَلْفَرْقَعَةُ [el-ferḵaʹat] (fâ’nın ve ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Parmak çatlatmak, تَنْقِيضُ أَصَابِعَ maʹnâsına.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı