اَلْقِرْشُ [el-ḵirş] (ḵâf’ın kesriyle) Bir cins deryâ cânverine denir ki ondan deryâda olan cemîʹ-i cânverler havf ederler.
اَلْقَرْشُ [el-ḵarş] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kesmek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَشَ الشَّيْءَ قَرْشًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا قَطَعَهُ Ve şuradan buradan nesne biriktirip birbirine zamm ve ilhâk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَشَ الشَّيْءَ إِذَا جَمَعَهُ مِنْ هَهُنَا وَهَهُنَا وَضَمَّ بَعْضَهُ إِلَى بَعْضٍ Ve cenkte birbirine karışıp mızrakları birbirine karış muruş tokuşturmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَرَشَ الْجَيْشُ بِالرِّمَاحِ إِذَا تَدَاخَلُوا وَأَوْقَعُوا بِبَعْضِهَا عَلَى بَعْضٍ
اَلْقَرْشُ [el-ḵarş] (ḵâf’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Kesb etmek. Ve cemʹ etmek; yukâlu: قَرَشَ يَقْرِشُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي Kütüb-i lügate ve nüsah-ı Ṡiḩâḩ’a muvâfık olan budur, egerçi sâhib-i Ṡurâḩ bâb-ı evvele işâret etmiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı