اَلْقَضِضُ [el-ḵaḋiḋ] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Çakıl taşlı ve molozlu yere denir; قَضٌّ [ḵaḋḋ] gibi; yukâlu: مَكَانٌ قَضٌّ كَمَا ذُكِرَ وَقَضِضَ إِذَا صَارَ فِيهِ الْقَضَضُ
اَلْقَضَضُ [el-ḵaḋaḋ] (fethateynle) Taʹâm ve gılâl temiz ve pâkîze olmayıp hurde hurde taşlı olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَضَّ الطَّعَامُ يَقَضُّ بِالْفَتْحِ قَضَضًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا صَارَ فِيهِ قَضَضٌ Ve
قَضَضٌ [ḵaḋaḋ] İsm olarak istiʹmâl olunur, taşlı topraklı taʹâm ve galleye denir. Ve masdar olur, taşlı topraklı taʹâm yemek maʹnâsına; tekûlu: قَضِضْتَ يَا فُلاَنُ قَضَضًا مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ أَيْ أَكَلْتَ طَعَامًا قَضَضًا وَوَقَعَ بَيْنَ أَضْرَاسِكَ حَصًى أَوْ تُرَابٌ Ve bu cümle tetimme-i maʹnâdır. Ve bir mekân çakıllı ve molozlu olmak maʹnâsınadır; yukâlu: قَضَّ الْمَكَانُ قَضَضًا إِذَا صَارَ فِيهِ الْقَضَضُ Ve
قَضَضٌ [ḵaḋaḋ] Hurde çakıl taşlarına ve moloza denir. Ve yatak üzere çöken toza toprağa denir.
اَلْقَضَضُ [el-ḵaḋaḋ] (fethateynle) Ufak taşlar; yukâlu minhu: قَضَّ الطَّعَامُ يَقَضُّ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı