اَلْقَلْفَةُ [el-ḵalfet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) ve
اَلْمَقْلُوفَةُ [el-maḵlûfet] Baḩreyn diyârında bir gûne kavsara sepetlerine denir. Hurmâ ile memlû oldukları hâlde cemʹleri قُلْفٌ [ḵulf] gelir ki cinsîdir ve مَقْلُوفَاتٌ [maḵlûfât] gelir.
اَلْقُلْفَةُ [el-ḵulfet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde ve fethateynle câ΄izdir) Zekerin sünnette kesilen artık derisine denir.
اَلْقِلْفَةُ [el-ḵilfet] (ḵâf’ın kesriyle) Bir cins yeşil nebâttır ki hurde hurde yemişleri olur, deve kısmı ona be-gâyet harîs olur. Ve
قِلْفَةٌ [ḵilfet] Dibinden kopmuş tırnağa denir.
اَلْقَلَفَةُ [el-ḵalefet] (fethateynle) Sünnet olunacak yer, قَطَعَةٌ [ḵaṯaʹat] gibi katʹ olunacak mahal maʹnâsına.
اَلْقُلْفَةُ [el-ḵulfet] (ḵâf’ın zammı ve lâm’ın sükûnuyla) Şol deridir ki sünnet hâlinde onu keserler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı