اَلْقِمْقِمُ [el-ḵimḵim] (ḵâf’ların kesriyle) Kuş yeleğine denir. Ve kuru hurmâ koruğuna denir.
اَلْقُمْقُمُ [el-ḵumḵum] (هُدْهُدٌ [hudhud] vezninde) Destîye denir, جَرَّةٌ [cerret] maʹnâsına. Ve maʹrûf kabın ismidir, gümgüm muʹarrebidir ki Fârisîdir, murâd güğüm taʹbîr olunan destî gibi büyük kaptır ki ibrîkin büyük karındaşıdır. Şârih der ki قُمْقُمَةٌ [ḵumḵumet] taʹbîr olunan şîşe ki gülâb makûlesi korlar, bundan müsteʹârdır. Ve
قُمْقُمٌ [ḵumḵum] Boğaza ıtlâk olunur, حُلْقُومٌ [ḩulḵûm] maʹnâsına.
اَلْقُمْقُمُ [el-ḵumḵum] (ḵâf’ların zammı ve mâ-beynde mîm’in sükûnuyla) قُمْقُمَةٌ [ḵumḵumet]in cemʹidir. Ve gâh olur haberden ʹibâret olur; yukâlu: “عَلَى هَذَا دَارَ الْقُمْقُمُ” أَيْ إِلَى هَذَا صَارَ مَعْنَى الْخَبَرِ Ve bu mesel bir husûstan haberdâr olan kimse için darb olunur. Ve bunun gibidir ʹArabların “عَلَى يَدَيَّ دَارَ الْحَدِيثُ” dedikleri kavlleri gûyâ ki haber kâseye teşbîh olunur, halâyık birbirine ulaştırdığı cihetten.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı