el-leti ~ اَللَّتِ

Kamus-ı Muhit - اللت maddesi

اَلَّتِي [elletî] (hemzenin ve lâm-ı müşeddedenin fethiyle) ve

اَللَّاتِي [ellâtî] (lâm’ın işbâʹıyla) ve

اَللِّتِ [elleti] (tâ’nın kesriyle ki muhaffeftir) ve

اَللَّتْ [ellet] (tâ’nın sükûnuyla) Dört lügat olmuştur, ism-i mevsûl olan اَلَّذِي kelimesinin sîgasının gayrıdan mü΄ennesleridir, pes اَلَّتِي “o hatun ki” ve اَللَّتَانِ “o iki hatun ki” demek olur.

اَللَّتُّ [el-lett] (lâm’ın fethi ve tâ’nın teşdîdiyle) Bir nesneyi dövmek maʹnâsınadır; çerçinin bez ve ispençiyarın eczâ dövmeleri gibi, yukâlu: لَتَّ الشَّيْءَ لَتًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا دَقَّهُ Ve bir nesneyi muhkem çekip bağlamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَتَّهُ إِذَا شَدَّهُ وَأَوْثَقَهُ Ve bir şey΄i rîze rîze ufatmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَتَّهُ إِذَا فَتَّهُ Ve bir şey΄i ezmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَتَّ الشَّيْءَ إِذَا سَحِقَهُ Ve kavudu su ile yâhûd yağla ıslatıp bulamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَتَّ السَّوِيقَ إِذَا جَدَحَهُ Ve bir kimse bir adama intisâb edip ona karîn ve mülâzım olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لُتَّ فُلاَنٌ بِفُلاَنٍ عَلَى بِنَاءِ الْمَفْعُولِ إِذَا لُزَّ بِهِ وَقُرِنَ مَعَهُ Ve bu maʹnâ-yı ahîrden me΄hûzdur.

Vankulu Lugatı - اللت maddesi

اَللَّتِ [el-leti] (lâm’ın fethi ve tâ’nın kesr üzere binâsı ile) Zikr olunan maʹnâya,اَلَّتِي kelimesinde lügattir.

اَللَّتْ [el-let] (lâm’ın fethi ve tâ’nın sükûnuyla) Kezâlik lügattir.

اَللَّتُّ [el-lett] (lâm’ın [fethi] ve tâ’nın teşdîdiyle) Bir nesneyi muhkem bağlamak; yukâlu: لَتَّ الشَّيْءَ يَلُتُّهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا شَدَّهُ وَأَوْثَقَهُ Ve bir kimseyi bir kimseye yakıştırıp musâhib kılmağa da derler; yukâlu: لَتَّ فُلَانٌ بِفُلَانٍ إِذَا لُزَّ بِهِ وَقُرِنَ مَعَهُ Ve

لَتٌّ [lett] Kavutu ıslatmağa dahi derler; yukâlu: لَتَتُّ السَّوِيقَ أَلُتُّهُ لَتًّا إِذَا جَدَحْتَهُ Ve جَدْحٌ [cedḩ] cîm-i muʹceme ve dâl-ı mühmele ve ḩâ-i mühmele ile kavutu ıslatmak.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı