el-lubn ~ اَللُّبْنُ

Kamus-ı Muhit - اللبن maddesi

اَللَّبَنُ [el-leben] (fethateynle) Süte denir, Fârisîde şîr derler. Ve

لَبَنُ الشَّجَرِ [lebenu’ş-şecer] Ağaçlardan hâsıl olan suya ıtlâk olunur.

اَللَّبِنُ [el-lebin] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) Kerpice denir, çamurdan kesip yapı yaparlar, vâhidi لَبِنَةٌ [lebinet]tir; bunda lâm’ın kesriyle إِبِلٌ [ibil] gibi ve kesreteynle de câ΄izdir. Ve şol meclise denir ki onda umûr-ı mühimmeler rü΄yet olunmuş ola, kâdî mahkemesi gibi; yukâlu: مَجْلِسٌ لَبِنٌ أَيْ تَقْضِي فِيهِ اللُّبَانَةُ Ve sütü pek seven adama denir; yukâlu: هُوَ لَبِنٌ أَيْ مُحِبُّ اللَّبَنِ

اَللَّبْنُ [el-lebn] (غَبْنٌ [ġabn] vezninde) Çok yemek maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَنَ الرَّجُلُ لَبْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا أَكَلَ كَثِيرًا Ve pek vurmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَنَهُ إِذَا ضَرَبَهُ شَدِيدًا Ve bir adama süt içirmek maʹnâsınadır; yukâlu: لَبَنَهُ لَبْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا سَقَاهُ اللَّبَنَ

Vankulu Lugatı - اللبن maddesi

اَللُّبْنُ [el-lubn] (lâm’ın zammı ve bâ’nın sükûnuyla) Cemʹi, sütlü davarlar maʹnâsına.

اَللَّبَنُ [el-leben] (fethateynle) İsm-i cinsdir, süt maʹnâsında.

اَللِّبْنُ [el-libn] (lâm’ın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Kezâlik cemʹi, Yûnus rivâyeti üzere; yukâlu: كَمْ لُبْنُ غَنَمِكَ وَلِبْنُ غَنَمِكَ أَيْ ذَوَاتُ الدَّرِّ مِنْهَا Ve kaçan sütü çok maʹnâsın murâd edinseler لَبُونٌ demezler, لَبِنَةٌ [lebinet] derler, nitekim mürûr eyledi. Ve Kisâ΄î eyitti: Mesmûʹ olan كَمْ لِبْنُ غَنَمِكَ dir lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle أَيْ كَمْ رِسْلُ غَنَمِكَ Ve رِسْلُ [risl] râ’nın kesri ve sîn’in sükûnuyla bir nesnenin yararına derler.

اَللَّبِنُ [el-lebin] (lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Cemʹi, كَلِمَةٌ [kelimet] ile كَلِمٌ[kelim] gibi.

اَللَّبْنُ [el-lebn] (lâm’ın fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Süt içirmek; tekûlu: لَبَنْتُهُ أَلْبُنُهُ مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَأَلْبِنُهُ مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا سَقَيْتَهُ اللَّبَنَ Ve

لَبْنٌ [lebn] ʹAsâ ile vurmağa dahi derler; yukâlu: لَبَنَهُ بِالْعَصَا يَلْبِنُهُ لَبْنًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا ضَرَبَهُ بِهَا وَلَبَنَهُ ثَلَاثَ لَبَنَاتٍ أَيْ ضَرَبَاتٍ Ve لَبَنَهُ بِصَخْرَةٍ dahi derler tâşla vursa.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı