اَللُّبْنَةُ [el-lubnet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Lokmaya yâhûd büyüğüne denir.
اَللَّبِنَةُ [el-lebinet] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) ve
اَللَّبِينَةُ [el-lebînet] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve
اَلْمُلْبِنُ [el-mulbin] (مُحْسِنٌ [muḩsin] vezninde) ve
اَلْمُلْبِنَةُ [el-mulbinet] (مُحْسِنَةٌ [muḩsinet] vezninde) Bunlar da sütlü hayvâna denir yâhûd sütü birikmek için sağılmayıp memesinde terk ve ibkâ olunmuşa denir.
اَللَّبِنُ [el-lebin] (كَتِفٌ [ketif] vezninde) ve
اَللَّبِينُ [el-lebîn] (أَمِيرٌ [emîr] vezninde) ve
اَللِّبْنَةُ [el-libnet] (lâm’ın kesriyle) Libâsın koltuğuna dikilen parçaya denir ki hıştek ve eğindirik taʹbîr olunur.
اَللَّبِنَةُ [el-lebinet] (lâm’ın fethi ve bâ’nın kesriyle) Sütü çok olan davar; yukâlu: نَاقَةٌ لَبِنَةٌ أَيْ غَزِيرَةٌ
اَللِّبْنَةُ [el-libnet] (lâm’ın kesri ve bâ’nın sükûnuyla) Kezâlik kerpiç maʹnâsında lügattir, İbnu’s-Sikkît rivâyeti üzere.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı