el-luġâ ~ اَللُّغَى

Kamus-ı Muhit - اللغى maddesi

اَللَّغَى [el-leġâ] (فَتًى [fetâ] vezninde) لَغْوٌ [laġv] gibi beyhûde ve bî-maʹnâ sakt ve lâ-ṯâ΄il nesneye denir, لَغْوَى [laġvâ] dahi denir, ke-mâ se-yuzkeru. Ve masdar olur, hatâ eylemek maʹnâsına, ke-mâ se-yecî΄u. Ve bir nesneye pek düşkün harîs olmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَغَى بِهِ لَغًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا لَهِجَ بِهِ Ve suyu pek çok içip henüz kanmayıp susuzca kalmak maʹnâsınadır; yukâlu: لَغَى بِالْمَاءِ إِذَا أَكْثَرَ مِنْهُ وَهُوَ لَا يَرْوَى مَعَ ذَلِكَ

Vankulu Lugatı - اللغى maddesi

اَللُّغَى [el-luġâ] (lâm’ın zammı ve elifin kasrıyla) Cemʹi, lügatler maʹnâsına,بُرَةٌ [buret] ile بُرًى [burâ] gibi. Ve بُرَةٌ [buret] deve burunluğuna derler ki o deve burnuna geçirdikleri halkâdır.

اَللَّغَى [el-leġâ] (lâm’ın fethi ve elifin kasrıyla) Bi-maʹnâhu; yukâlu: لَغَا يَلْغُو لَغْوًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ وَلَغِيَ يَلْغَى لَغًى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ Ve لَغَا صَوْتُهُ dahi derler,وَغَا [veġâ] gibi. Ve

لَغَى [leġâ] Bir nesneye harîs olmağa dahi derler; yukâlu: لَغِىَ بِهِ لَغًى مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ أَيْضًا إِذَا لَهِجَ بِهِ Ve لَهَجٌ [lehec] cîm’le bir nesneye harîs olmağa derler. Ve

لَغَى [leġâ] Şarâbı çok içmeğe dahi derler; yukâlu: لَغَى بِالشَّرَابِ إِذَا أَكْثَرَ مِنْهُ Ve

لَغْوٌ [laġv] Şol yemîne dahi derler ki kalb onun üzerine ber-karâr olmaya; ke-kavlike fî esnâ΄i’l-kelâm: بَلَى، وَاللهِ وَلَا وَاللهِ Ve

لَغْوٌ [laġv] Şol kiçirek deve yavrusuna dahi derler ki ʹidâddan olmayıp diyette ve diyet emsâlinde hesâba katılmaya.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı