اَللُّهَّاثُ [el-luhhâšamp;] (teşdîd-i hâ’yla عُمَّالٌ [ʹummâl] vezninde) Hurmâ yaprağından kavsara sepeti yapan sepetçiye denir.
اَللَّهَثَانُ [el-lehešamp;ân] (fetehâtla) ve
اَللَّهَاثُ [el-lehâšamp;] (سَمَاعٌ [semâʹ] vezninde) Susamak maʹnâsınadır; yukâlu: لَهِثَ الرَّجُلُ لَهَثَانًا وَلَهَثًا وَلَهَاثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا عَطِشَ فَهُوَ لَهْثَانُ أَيْ عَطْشَانُ
اَللُّهَاثُ [el-luhâšamp;] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) Susuzluk harâretine denir; tekûlu: أَحْرَقَنِي اللُّهَاثُ أَيْ حَرُّ الْعَطَشِ Ve şiddet-i mevt maʹnâsınadır. Ve hurmâ yaprağının içinde olan kırmızı kırmızı noktalara denir ki hurde kurtçağız hey΄etinde olur. Ve bu, İmâm Ferrâ΄’dan menkûldür, lâkin kıyâs olan lâm’ın kesriyle olmaktır, نِقَاطٌ [niḵâṯ] ve بِرَامٌ [birâm] gibi ki نُقْطَةٌ [nuḵṯat] ve بُرْمَةٌ [burmet]in cemʹleridir. Bu dahi لُهْثَةٌ [luhšamp;et]in cemʹidir نُقْطَةٌ [nuḵṯat] vezninde, ke-mâ se-yuzkeru.
اَللَّهَاثُ [el-lehâšamp;] (lâm’ın fethiyle ve hâ’nın tahfîfiyle) Susuz olmak; yukâlu: لَهِثَ يَلْهَثُ لَهَاثًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ مِثْلُ سَمِعَ سَمَاعًا
اَللُّهَاثُ [el-luhâšamp;] (lâm’ın zammıyla) Susuzluğun harâreti. Ve
لُهَاثٌ [luhâšamp;] Kelb harâretinden yâhûd taʹabdan dilin çıkarmasına dahi derler.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı