el-muḩiḵḵ ~ اَلْمُحِقُّ

Kamus-ı Muhit - المحق maddesi

اَلْمُحِقُّ [el-muḩiḵḵ] إِحْقَاقٌ [iḩḵâḵ]tan ism-i fâʹildir, dâ΄imâ إِحْقَاقٌ [iḩḵâḵ] eder olan adama denir; yukâlu: هُوَ مُحِقٌّ أَيْ غَيْرُ مُبْطِلٍ

اَلْمَحْقُ [el-maḩḵ] (سَحْقٌ [saḩḵ] vezninde) Bir nesneyi mahv ve ibtâl eylemek maʹnâsınadır ki ondan eser ve nişân komayıp belirsiz nâbûd eylemekten ʹibârettir; yukâlu: مَحَقَ الشَّيْءَ مَحْقًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَبْطَلَهُ وَمَحَاهُ Ve bir nesnenin bereketini gidermek maʹnâsına müstaʹlmedir; yukâlu: مَحَقَ اللهُ الشَّيْءَ أَيْ ذَهَبَ بِبَرَكِتِهِ Ve bir nesneyi ıssı yakıp göyündürmek maʹnâsınadır; yukâlu: مَحَقَ الْحَرُّ الشَّيْءَ إِذَا أَحْرَقَهُ

Vankulu Lugatı - المحق maddesi

اَلْمَحْقُ [el-maḩḵ] (mîm’in fethi ve ḩâ’nın sükûnuyla) Bâtıl kılıp mahv etmek; yukâlu: مَحَقَهُ يَمْحَقُهُ مَحْقًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا أَبْطَلَهُ وَمَحَاهُ Ve

مَحْقٌ [maḩḵ] Issı yakmağa dahi derler; yukâlu: مَحَقَهُ الْحَرُّ إِذَا أَحْرَقَهُ Ve

مَحْقٌ [maḩḵ] Bir nesnenin bereketin zâ΄il kılmağa dahi derler; yukâlu: مَحَقَهُ اللهُ أَيْ ذَهَبَ بِبَرَكَتِهِ وَأَمْحَقَهُ لُغَةٌ فِيهِ رَدِيَّةٌ

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı