اَلْمَشَقَّةُ [el-meşaḵḵat] (mîm’in ve şîn’in fethiyle) Masdardır ki zikr olundu. Ve ism olur, renc ve mihnet maʹnâsına.
اَلْمَشْقَةُ [el-meşḵat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Davarın ayağına bağlanan bağın eserine denir ki yer etmiş olur. Ve at ve katır makûlesi davarın ayakları meydânlı apşak olmağa denir; yukâlu: فِي قَوَائِمِ الْفَرَسِ مَشْقَةٌ أَيْ تَفَحُّجٌ وَتَشَحُّجٌ
اَلْمُشْقَةُ [el-muşḵat] (mîm’in zammıyla) إِمْتِشَاقٌ [imtişâḵ]tan ismdir ki yeni libâsın bacağı sürtüp yakmasına ve uylukların birbirine sürünüp acışmasına denir; yukâlu: فِي سَاقِهِ أَوْ قَوَائِمِهِ مُشْقَةٌ أَيْ حُرْقَةٌ مِنَ الثَّوْبِ الْجَدِيدِ
اَلْمِشْقَةُ [el-mişḵat] (mîm’in kesriyle) Bu dahi مُشَاقَّةٌ [muşâḵḵat] maʹnâsınadır ki keten üstüpüsüne denir. Ve eski sevbe denir; yukâlu: جَاءَ وَعَلَيْهِ مِشْقَةٌ أَيْ ثَوْبٌ خَلَقٌ ʹAlâ-kavlin pamuk parçasına denir; cemʹi مِشَقٌ [mişaḵ] gelir, عِنَبٌ [ʹineb] vezninde.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı