اَلنُّفُجُ [en-nufuc] (zammeteynle) Sukalâ-i nâsa denir.
اَلنَّفْجُ [en-nefc] (nûn’un fethi ve fâ’nın sükûnuyla) ve
اَلنَّفَجَانُ [en-nefecân] (fetehâtla) Tavşan yerinden sıçrayıp atılmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَفَجَ اْلأَرْنَبُ نَفْجًا وَنَفَجَانًا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا ثَارَ Gerçi usûl-i mevcûdede vech-i mezkûr üzere أَرْنَبٌ [erneb] ile temsîl olunup lâkin Miṡbâḩ’ta نَفَجَ اْلأَرْنَبُ وَغَيْرُهُ نُفُوجًا ʹunvânıyla mersûmdur. Ve
نَفْجٌ [nefc] Yavru yumurtadan çıkmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَفَجَتِ الْفَرُّوجَةُ إِذَا خَرَجَتْ مِنْ بَيْضَتِهَا Ve bir nesneyi yukarı kaldırmak maʹnâsınadır; yukâlu: نَفَجَ الثَّدْيُ الْقَمِيصَ إِذَا رَفَعَهُ Baʹzılar bunu bir nesne büyümekle ve şişmekle üzerinde olan şey΄i yukarı kaldırmağa tahsîs eylediler, misâl-i mezbûr gibi. Ve
نَفْجٌ [nefc] Yel şiddet ve kuvvetle zuhûr eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: نَفَجَتِ الرِّيحُ إِذَا جَاءَتْ بِقُوَّةٍ
اَلنَّفْجُ [en-nefc] (nûn’un fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Yumurtadan yavru çıkmak; yukâlu: نَفَجَتِ الْفَرُّوجَةُ مِنْ بَيْضَتِهَا إِذَا خَرَجَتْ Ve
نَفْجٌ [nefc] Kaldırmağa dahi derler; yukâlu: نَفَجَ ثَدْيُ الْمَرْأَةِ قَمِيصَهَا يَنْفُجُهُ نَفْجًا إِذَا رَفَعَهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı