Kamus-ı Muhit - الهضم maddesi

اَلْهَضْمُ [el-haḋm] (hâ’nın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sukûnuyla) Miʹdede olan taʹâmı sinirtmek maʹnâsınadır; yukâlu: هَضَمَ الدَّوَاءُ الطَّعَامَ هَضْمًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا نَهَكَهُ

اَلْهَضَمُ [el-heḋam] (fethateynle) Bir adam sülün karınlı olarak böğürleri latîf ve yanlarının etleri azca olmakla haddeden çekilmiş gibi mevzûn ve sehî olmak maʹnâsınadır; yukâlu: هَضِمَ الْغُلَامُ هَضْمًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا خَمَصَ بَطْنُهُ وَلَطُفَ كَشْحُهُ وَقَلَّ انْجِفَارُ جَنْبَيْهِ Ve at kısmında eyegüleri doğru olup ve karnının yukarı yanları meydânlı olmayıp iki taraflı birbirine kavuşuk gibi dernekli olmak yâhûd eyegüleri düz ve doğru olup karnının yukarı yanları içeri geçik olmaktan ʹibârettir. Ve bu maʹâyibdendir, bu sûrette karnı azca ve önü meydânsız olur, bileği karınlı ve bileği önlü taʹbîr olunur.

Vankulu Lugatı - الهضم maddesi

اَلْهِضْمُ [el-hiḋm] (hâ’nın kesri ve ḋâd’ın sükûnuyla) Alçak yer, arz-ı mutma΄inne maʹnâsına.

اَلْهَضْمُ [el-haḋm] (hâ’nın fethi ve ḋâd-ı muʹcemenin sükûnuyla) Ufatmak, كَسْرٌ [kesr] maʹnâsına.

اَلْهَضَمُ [el-heḋam] (fethateynle) Davarın yanları birbirine karîb olmak,إِنْضِمَامُ الْجَنْبَيْنِ maʹnâsına. Ve bu atta ʹayb ʹadd olunur. Ve bu zikr olunan İbnu’s-Sikkît rivâyetidir.Demişler ki أَهْضَمُ[ehḋâm]olan at, yaʹnî karınlı olmayan at aslâ uzağa seğirtmez, Aṡmaʹî eyitti: Ödül meydânında أَهْضَمُ[ehḋâm]olan at geçmek ihtimâli yoktur, zîrâ onun seğirtmesi karnı ile ve boynu iledir dedi.