اَلْوَرْقَةُ [el-verḵat] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Yayda olan ʹayb ve nakîsaya denir; yukâlu: مَا فِي الْقَوْسِ وَرْقَةٌ أَيْ عَيْبٌ
اَلْوَرِيقَةُ [el-verîḵat] (سَفِينَةٌ [sefînet] vezninde) ve
اَلْوَرِقَةُ [el-veriḵat] (فَرِحَةٌ [feriḩat] vezninde) Yaprağı firâvân ağaca denir; yukâlu: شَجَرَةٌ وَرِيقَةٌ وَوَرِقَةٌ أَيْ كَثِيرَةُ الْوَرَقِ
اَلْوَرَقَةُ [el-vereḵat] (fetehâtla) وَرَقٌ [veraḵ]ın müfredidir ki zikr olundu. Ve
وَرَقَةٌ [veraḵat] Hasîs ve nâkes şahsa ıtlâk olunur, varakın ibtizâli münâsebetiyle; yukâlu: هُوَ وَرَقَةُ الْقَوْمِ أَيْ خَسِيسُهُمْ Ve kerîm adama ıtlâk olunmakla zıdd olur. Ve bu varakın nadâret ve letâfeti tasavvuruyladır; yukâlu: هُوَ وَرَقَةٌ بَيْنَ الْقَوْمِ أَيْ كَرِيمٌ Ve baʹzılar dedi ki müzekkerde hâ’sız ve mü΄enneste hâ’yla olarak hemân hasîs maʹnâsına müstaʹmeldir; yukâlu: رَجُلٌ وَرَقٌ وَامْرَأَةٌ وَرَقَةٌ أَيْ خَسِيسَانِ Ve
وَرَقَةُ [Veraḵat] Yemen’de bir belde adıdır. Ve Veraḵa b. Nevfel b. Esed b. ʹAbdulʹuzzâ ki Ḣadîcetu’l-Kubrâ radıyallâhu ʹanhâ cenâblarının ʹamm-zâdeleridir, husûs-ı İslâm’ı muhtelefün fîhtir. Ve Veraḵa b. Ḩâbis et-Temîmî ashâbdandır.
اَلْوُرْقَةُ [el-vurḵat] (vâv’ın zammı ve râ’nın sükûnuyla) Cemʹi, zikr olunan yıllar maʹnâsına.
اَلْوَرْقَةُ [el-verḵat] (vâv’ın fethi ve râ’nın sükûnuyla) Yayda olan gizli ʹaybdır ki o yay ağaçta olan budak yeridir ki gizli ola.
اَلْوَرِقَةُ [el-veriḵat] (vâv’ın fethi ve râ’nın kesriyle) Çok yapraklı ağaç, kesîrü’l-evrâk maʹnâsına.
اَلْوَرَقَةُ [el-vereḵat] (fethateynle) Vâhidi, bir yaprak maʹnâsına. Ve
وَرَقٌ [veraḵ] Müdevver olan kana dahi derler bir damla ola, baʹdehu بَصِيرَةٌ [beṡîret] derler ki deve tabanı mikdârı ola, baʹdehu جَدِيَّةٌ [cediyyet] derler ki ondan ziyâde ola baʹdehu إِسْبَاءَةٌ [isbâ΄et] derler kesr-i hemze ile istidâret mertebesinden çıkıp uzanmış olursa ki cemʹi أَسَابِيُّ [esâbiyy]dir. Ve Ebû Yûsuf eyitti: وَرَقٌ [verak] kavmin tâze civân olanlarına dahi derler. Ve
وَرَقٌ [veraḵ] Mâla dahi derler gerek dirhem olsun gerek gayrı olsun.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı