berâḩi ~ بَرَاحِ

Kamus-ı Muhit - براح maddesi

اَلْبَرَاحُ [el-berâḩ] (سَحَابٌ [seḩâb] vezninde) Aslâ zerʹ ve şeceri ve sütre edecek nesnesi olmayan arz-ı müttesiʹaya denir. Ve re΄y-i münkere yaʹnî pek ʹazîm olan re΄ye ıtlâk olunur ki aslâ pürüzü olmaya. Ve zâhir ve âşikâr olan emr ve mâddeye denir. Ve

بَرَاحٌ [Berâḩ] ʹUšamp;vâre b. ʹÂmir b. Leyšamp;’in vâlidesi ismidir. Ve ona فَارَةُ الْجَبَلِ [fâretu’l-cebel] ıtlâk ederler idi. Ve

بَرَاحٌ [berâḩ] Masdar olur, makâmından zâ΄il olup bir geniş sahrâya varmak maʹnâsına; yukâlu: بَرِحَ الرَّجُلُ مَكَانَهُ بَرَاحًا مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا زَالَ عَنْهُ وَصَارَ فِي الْبَرَاحِ Efʹâl-i nâkısadan olan مَا بَرِحَ bundandır. Ve ʹArabların لاَ بَرَاحَ [lâ berâḩe] kavli ki لاَ زَوَالَ [lâ zevâle] demektir, لاَ رَيْبَ [lâ reybe] kelimesi gibidir ki nefy-i cins için olan لاَ ile mansûbdur. Ve لاَ [lâ] لَيْسَ maʹnâsına olmakla refʹi dahi câ΄izdir. Ve arslana ve bahâdır kimseye حَبِيلٌ بَرَاحٌ ıtlâkı gûyâ ki şecâʹat ve celâdetlerinden nâşî her biri kemendler ile yerlerinde meşdûd olmakla bir nesneden havf eylemeyip makâmlarında sâbit-kadem oldukları mülâhazasına mebnîdir. Ve

بَرَاحٌ [berâḩ] Gizli iş âşikâr olmak maʹnâsınadır; yukâlu: بَرِحَ الْخَفَاءُ بَرَاحًا مِنَ الْبَابِ الْمَزْبُورِ إِذَا وَضَحَ اْلأَمْرُ Şârihin beyânına göre bu kelâm meseldir ki bir iş âşikâreye çıktıkta ʹArablar بَرِحَ الْخَفَاءُ derler, زَالَتِ الْخُفْيَةُ وَوَضَحَ اْلأَمْرُ maʹnâsına.

Vankulu Lugatı - براح maddesi

بَرَاحِ [berâḩi] (قَطَامِ [ḵaṯâmi] gibi) Güneşin ismidir; yukâlu: دَلَكَتْ بَرَاحِ أَيْ غَرَبَتِ الشَّمْسُ

بَرَاحٌ [berâḩ] Âşikâre maʹnâsına da gelir; yukâlu: جَاءَنَا بِالْأَمْرِ بَرَاحًا أَيْ بَيِّنًا Yaʹnî “Âşikâre emrle geldi.” Ve

بَرَاحٌ [berâḩ] Masdar dahi gelir, بَرِحَ مَكَانَهُ dedikleri kavllerinde kaçan ki o mekândan zâ΄il olsa; yukâlu: بَرِحَ مَكَانَهُ أَيْ زَالَ عَنْهُ وَصَارَ فِي الْبَرَاحِ Pes لَا بَرَاحَ [lâ berâḩa] dedikleri mansûb olur, nitekim لَا رَيْبَ mansûb olmuştur ve لَا بَرَاحَ [lâ berâḩa]nin refʹi câizdir, لَا [lâ] لَيْسَ [leyse] maʹnâsına olmak üzere. Ve

بَرَاحٌ [berâḩ] İş âşikâre olmağa dahi derler; yukâlu: بَرِحَ الْأَمْرُ مِنَ الْبَابِ الرَّابِعِ إِذَا وَضَعَ كَأَنَّهُ ذَهَبَ السِّرُّ وَزَالَ Ve efʹâl-i nâkısadan dahi olup ismin refʹ ve haberin nasb eder; yukâlu: لَا أَبْرَحُ أَفْعَلُ ذَاكَ أَيْ لَا أَزَالُ أَفْعَلَهُ



Kamus Muhit ve Vankulu Ara

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı