el-efk ~ اَلْأَفْكُ

Kamus-ı Muhit - الأفك maddesi

اَلْأُفْكُ [el-ufk] (hemzenin zammıyla) أُفُوكٌ [ufûk] lafzından cemʹdir, yalancılara denir.

اَلْأَفَكُّ [el-efekk] Sıfattır, zaʹf ve istirhâdan nâşî omuzu mafsalından ayrılıp düşük olan kimseye denir. Mü΄ellif bunu tekrâr eylemiştir. Ve

أَفَكُّ [efekk] Çeneye denir, فَكٌّ [fekk] gibi; yâhûd burun ucundan üst çenenin biriktiği yere yâhûd alt ve üst çenelerin kavuştuğu yere denir, iki taraflı olur, her birine denir.

اَلْأَفَكُ [el-efek] (fethateynle) ve

اَلْأُفُوكُ [el-ufûk] (قُعُودٌ [ḵuʹûd] vezninde) Yalan söylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَكَ الرَّجُلُ وَأَفِكَ إِفْكًا وَأَفْكًا وَأَفَكًا وَأُفُوكًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالرَّابِعِ إِذَا كَذَبَ Mü΄ellifin Baṡâ΄ir’de beyânına göre إِفْكٌ [ifk] صَرْفُ الشَّيْءِ عَنْ وَجْهِهِ maʹnâsına mevzûʹ olup maʹânî-i sâ΄ire ondan münşaʹibdir. Ve

إِفْكٌ [ifk] Bir adamı bir nesneden geri çevirmek yâhûd re΄y ve endîşesini döndürmek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَكَ فُلَانًا عَنْهُ إِفْكًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي إِذَا صَرَفَهُ وَقَلَبَهُ أَوْ قَلَبَ رَأْيَهُ Ve bir kimseyi yalan söyler eylemek yaʹnî yalancı kılmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَكَ فُلَانًا إِذَا جَعَلَهُ يَكْذِبُ Ve bir adamı maksûdundan mahrûm ve nevmîd eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَفَكَ فُلَانًا إِذَا حَرَّمَهُ مُرَادَهُ

Vankulu Lugatı - الأفك maddesi

اَلْأَفْكُ [el-efk] (hemzenin fethi ve fâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi döndürmek. Ve bir nesneden menʹ etmek; ve minhu kavluhu taʹâlâ: ﴿قَالُوا أَجِئْتَنَا لَتَأْفِكَنَا عَنْ آلِهَتِنَا﴾ (الأحقاف 22)

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı