رَصَفٌ [Reṡaf] (fethateynle ve zammeteynle) Bir mevziʹ adıdır.
اَلرَّصْفُ [er-raṡf] (râ’nın fethi ve ṡâd’ın sükûnuyla) Bu iki maʹnâdan masdardır; tekûlu: رَصَفْتُ الْحِجَارَةَ فِي الْبِنَاءِ أَرْصُفُهَا رَصْفًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا ضَمَمْتَ بَعْضَهَا إِلَى بَعْضٍ وَرَصَفْتُ السَّهْمَ أَرْصُفُهُ رَصْفًا إِذَا شَدَدْتَ عَلَى رُعْظِهِ عَقَبَةً Ve رُعْظٌ [ruʹż] râ ve ʹayn-ı mühmeleteyn ile ve żâ-i muʹceme ile okun temren girecek yeri. Ve عَقَبَةٌ [ʹaḵabet] fethateynle ʹasab maʹnâsınadır. Ve
رَصْفٌ [raṡf] Liyâkat maʹnâsına da gelir; yukâlu: هَذَا أَمْرٌ لَا يَرْصُفُ بِكَ أَيْ لَا يَلِيقُ Ve
رَصْفٌ [raṡf] İki nesneyi birbirine zamm etmeğe de derler; tekûlu: رَصَفَ قَدَمَيْهِ أَيْ ضَمَّ إِحْدَاهُمَا الْأُخْرَى
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı