عَدْوَةُ [ʹAdvet] (تَمْرَةٌ [temret] vezninde) Bir mevziʹdir.
اَلْعُدْوَةُ [el-ʹudvet] (غُرْفَةٌ [ġurfet] vezninde) Irak mekâna denir; yukâlu: هُوَ فِي عُدْوَةٍ أَيْ مَكَانٍ مُتَبَاعِدٍ Ve
عُدْوَةٌ [ʹudvet] (ʹayn’ın harekât-ı selâsıyla) Derenin kıyısına denir; yukâlu: عُدْوَةُ الْوَادِي مُثَلَّثَةً أَيْ شَاطِئُهُ
اَلْعِدْوُ [el-ʹidv] (ʹayn’ın kesriyle) ve
اَلْعِدْوَةُ [el-ʹidvet] (ʹayn’ın kesri ve zammıyla) Bir nesnenin tûlen ve ʹarzan muvâfıkına denir; yukâlu: هَذِهِ الدَّارُ عَدَاءُ تِلْكَ الدَّارِ بِالْفَتْحِ وَعِدَاهَا بِالْكَسْرِ وَالْقَصْرِ كَمَا ذُكِرَا وَعِدْوُهَا وَعِدْوَتُهَا أَيْ طَوَارُهَا Ve
عِدْوَةٌ [ʹidvet] (ʹayn’ın kesriyle ve zammıyla) Mekân-ı mürtefiʹa denir; cemʹi عِدَاءٌ [ʹidâ΄] gelir ʹayn’ın kesriyle ve عَدَيَاتٌ [ʹadeyât] gelir fetehâtla.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı