عِمْلِينٌ [ʹimlîn] (ki غِسْلِينٌ [ġislîn] veznindedir) yâhûd
عُمَلِينَ [ʹumelîn] (ki بُرَحِينَ [bureḩîn] veznindedir) İfrât-ı eziyyet ve işkence ve taʹab mevkiʹinde müstaʹmeldir; yukâlu: عَمِلَ بِهِ الْعِمِلِّينَ أَوِ الْعِمْلِينَ أَوِ الْعُمَلِينَ أَيْ بَالَغَ فِي أَذَاهُ Pes vezn-i evvele göre müfredi عِمِلٌّ [ʹimill] olur, طِمِرٌّ [ṯimirr] ve عِفِرٌّ [ʹifirr] veznlerinde ve sânîye göre müfred olur, غِسْلِينٌ [ġislîn] gibi ki yâ΄ ve nûn zâ΄idlerdir ve sâlise göre evvelin harekât-ı selâsıyla müfredi عِمْلٌ [ʹiml] olur. بُرَحِينَ [bureḩîn] ve بُلَغِينَ [buleġîn] mâddelerinde zikr olunduğu üzere bir ḣaṯb ve emrin şiddet-i nikâyetini işʹâr için kasd ve taʹammüd sâhibi ʹukalâ΄ menzilinde cemʹ-i selametle cemʹlendirip baʹdehu ʹalem olarak istiʹmâl ederler, bu cihetle bunlar da cemʹ ve müfred iʹrâbı câ΄izdir, ammâ vezn-i sânî müfreddir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı