el-ebehh ~ اَلْأَبَهُّ

Kamus-ı Muhit - الأبه maddesi

اَلْأَبَهُّ [el-ebehh] (fethateynle ve hâ’nın teşdîdiyle ki) Boğuk sesli adama denir, أَبَحُّ [ebaḩh] maʹnâsınadır; mevziʹ-i zikri “ب،ه،ه” maddesidir, Cevherî vehminden nâşî burada irâd eyledi. Şârih der ki Cevherî “ب،ه،ه” mâddesinde dahi zikr eylemiştir, burada zikri ihtilâf-ı kavleyne mebnîdir.

اَلْأَبْهُ [el-ebh] (hemzenin fethi ve bâ’nın sükûnuyla ve fethiyle) Bir nesneyi fehm ve taʹakkul eylemek, ʹalâ-kavlin unutulmuş iken tezekkür ile der-hâtır eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: أَبَهَ لَهُ وَبِهِ وَأَبِهَ لَهُ وَبِهِ أَبْهًا وَأَبَهًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ وَالرَّابِعِ إِذَا فَطِنَ أَوْ نَسِيَهُ ثُمَّ تَفَطَّنَ لَهُ Ve yukâlu: هُوَ لَا يُؤْبَهُ لَهُ أَيْ لَا يُلْتَفَتُ Yaʹnî “O nesne nâçîzliğinden nâşî iltifât ve ihtifâle lâyık değildir.” Ve bu mülâzemet ʹalâkasıyla mecâzdır.

Vankulu Lugatı - الأبه maddesi

اَلْأَبَهُّ [el-ebehh] (fethateynle ve hâ’nın teşdîdiyle) Âvâzı boğuk olan kimse, أَبَجُّ [ebecc] maʹnâsına. Hafî değildir ki أَبَهٌّ [ebehh]in mevziʹi “ب،ه،ه” vâkiʹ olan fasl-ı bâ idi, lâkin Cevherî’nin teshîlen li’t-tâlibîn münâsebet fi’l-cümle ile baʹzı lügati bi-tarîki’l-istitrâd zikr etmek ʹâdetidir ve mahallinde iʹâde etmesi bu maʹnâyı te΄yîd eder. Pes sâhib-i Ḵâmûs bu makûle yerlerde mezbûru galata ve vehme nisbet etmek vech değildir.

اَلْأَبَهُّ [el-ebehh] (fethateynle ve hâ’nın teşdîdiyle) Âvâzı boğulan kimse, أَبَحُّ [ebaḩḩ] gibidir veznen ve maʹnen.

اَلْأَبْهُ [el-ebh] (hemzenin fethi ve bâ’nın sükûnuyla) Bir nesneyi unutmuşken mütenebbih olup hâtıra getirmek; tekûlu: أَبَهْتُ لِلْأَمْرِ آبَهُ أَبْهًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ إِذَا نَسِيتَهُ ثُمَّ انْتَبَهْتُ لَهُ ve مَا أَبِهْتَ لَهُ تَأْبَهُ أَبْهًا لَهُ dahi dersin masdarında fethateynle bâb-ı râbiʹden, نَبِهْتُ نَبَهًا gibi.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı