الإِرَبُ [el-ireb] (hemzenin kesri ve râ’nın fethiyle) ve
الأَرَابَةُ [el-erâbet] (كَرَامَةٌ [kerâmet] vezninde) ʹÂkil ve zîrek olmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَرُبَ الرَّجُلُ إِرَبًا كَصَغُرَ صِغَرًا وَأَرَابَةً مِنَ الْبَابِ الْخَامِسِ إِذَا عَقَلَ
اَلْإِرَبُ [el-ireb] (hemzenin kesri ve râ’nın fethiyle) ve
اَلْأَرَابَةُ [el-erâbet] (fethateynle) Zîrek olmak; yukâlu: أَرُبَ يَأْرُبُ إِرَبًا مِثْلَ صَغُرَ يَصْغُرُ صِغَرًا ظَرُفَ يَظْرُفُ ظَرَافَةً
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı