el-iżfâr ~ اَلْإِظْفَارُ

Kamus-ı Muhit - الإظفار maddesi

اَلْإِظْفَارُ [el-iżfâr] (hemzenin kesriyle) Bu dahi bir adamın yüzüne tırnak batırmak maʹnâsınadır; yukâlu: أَظْفَرَ فُلاَنًا إِذَا غَرَزَ فِي وَجْهِهِ ظُفُرَهُ

اَلْإِظِّفَارُ [el-iżżifâr] (hemzenin ve żâ-yı müşeddedenin kesriyle إِفْتِعَالٌ [iftiʹâl] vezninde) Bu dahi matlûba zafer-yâb olmak maʹnâsınadır; yukâlu: إِظَّفَرَ فُلاَنٌ إِذَا ظَفِرَ مَطْلُوبَهُ Ve bir nesneye tırnak iliştirmek maʹnâsınadır; yukâlu: إِظَّفَرَ عَلَيْهِ إِذَا أَعْلَقَ ظُفُرَهُ بِهِ Ve şikârî kuş pençesiyle şikâr almak maʹnâsınadır; yukâlu: إِظَّفَرَ الصَّقْرُ الطَّائِرَ إِذَا أَخَذَهُ بِبَرَاسِمِهِ

Vankulu Lugatı - الإظفار maddesi

اَلْإِظْفَارُ [el-iżfâr] (hemzenin kesriyle) Muzaffer kılmak; yukâlu: أَظْفَرَهُ اللهُ بِعَدُوِّهِ

اَلْإِظِّفَارُ [el-iżżifâr] (hemzenin kesri ve żâ’nın kesri ve teşdîdiyle) Tırnak iliştirmek; yukâlu: إِظَّفَرَ رَجُلٌ إِذَا أَعْلَقَ ظُفْرَهُ Pes إِظِّفَارٌ [iżżifâr] إِفْتِعَال [iftiʹâl] vezni üzeredir, tâ żâ’ya kalb olunup idgâm olunmuştur. Ve

إِظِّفَارٌ [iżżifâr] Zafer bulmağa dahi derler.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı