الثَّمْءُ [ešamp;-šamp;em΄] (šamp;â’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Bir kimseye yağlı ve çerb taʹâm yedirmek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ الْقَوْمَ ثَمْئًا مِنَ الْبَابِ الثَّالِثِ أَيْ أَطْعَمَهُمُ الدَّسَمَ Ve bir kimsenin başını yarmak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ رَأْسَهُ أَيْ شَدَخَهُ Ve ekmeği doğrayıp tirit eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ الْخُبْزَ إِذَا ثَرَدَهُ Ve mantarı yağ içre batırmak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ الْكَمْأَةَ إِذَا طَرَحَهَا فِي السَّمْنِ Ve boyamak maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ لِحْيَتَهُ بِالْحِنَّاءِ إِذَا صَبَغَ Ve tagavvut eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: ثَمَأَ مَا فِي بَطْنِهِ إِذَا رَمَاهُ
اَلثَّمْءُ [ešamp;-šamp;em΄] (šamp;â’nın fethi ve mîm’in sükûnuyla) Çerb taʹâm yedirmek; yukâlu: ثَمَأْتُ الْقَوْمَ أَطْعَمْتُهُمُ الدَّسَمَ Ve دَسَمٌ [desem] fethateynle çerb maʹnâsınadır. Ve baş yarmak maʹnâsına da gelir; yukâlu: ثَمَأْتُ رَأْسَهُ أَيْ شَدَحْتُهُ Ve ekmeği kesip tirit etmek maʹnâsına da gelir; yukâlu: ثَمَأْتُ الْخُبْزَ أَيْ ثَرَدْتُهُ
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı