el-ceml ~ اَلْجَمْلُ

Kamus-ı Muhit - الجمل maddesi

اَلْجَمْلُ [el-ceml] (حَمْلٌ [ḩaml] vezninde) Biriktirmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَمَلَ الشَّيْءَ جَمْلًا مِنَ الْبَابِ الْأَوَّلِ إِذَا جَمَعَهُ Ve iç yağını eritmek maʹnâsınadır; yukâlu: جَمَلَ الشَّحْمَ إِذَا أَذَابَهُ

اَلْجَمَلُ [el-cemel] (cîm’in ve mîm’in fethiyle ve mîm’in sükûnuyla câ΄izdir) Erkek deveye denir. Ve şüzûz üzere nâkaya ıtlâk olunur; ve minhu kîle: شَرِبْتُ لَبَنَ جَمَلِي Ve baʹzılar dedi ki جَمَلٌ [cemel] dört yaşına girmiş, ʹalâ-kavlin جِذْعٌ [cižʹ] yâhûd بَازِلٌ [bâzil] yâhûd iki yaşına girmiş erkek deveye mahsûstur. Bu kerteye varmayınca جَمَلٌ [cemel] ıtlâk olunmaz. Cemʹi أَجْمَالٌ [ecmâl] ve جَامِلٌ [câmil ve جُمْلٌ [cuml] gelir cîm’in zammıyla ve جِمَالٌ [cimâl] gelir, جِبَالٌ [cibâl] gibi ve جِمَالَةٌ [cimâlet] ve جِمَالَاتٌ [cimâlât] gelir cîm’lerin harekât-ı selâslarıyla ve جَمَائِلُ [cemâ΄il] gelir ve أَجَامِلُ [ecâmil] gelir.

اَلْجُمَّلُ [el-cummel] (سُكَّرٌ [sukker] vezninde) ve

اَلْجُمَلُ [el-cumel] (صُرَدٌ [ṡurad] vezninde) ve

اَلْجُمْلُ [el-cuml] (قُفْلٌ [ḵufl] vezninde) ve

اَلْجُمُلُ [el-cumul] (عُنُقٌ [ʹunuḵ] vezninde) ve

اَلْجَمَلُ [el-cemel] (جَبَلٌ [cebel] vezninde) Gemi ipine denir ki murâd iri halatıdır, komana taʹbîr olunur. Ve kuri΄e bihinne kavluhu taʹâlâ: ﴿حَتَّى يَلِجَ الْجَمَلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ﴾ الآية Ve

جُمَّلٌ [cummel] (سُكَّرٌ [sukker] vezninde ve tahfîfle câ΄izdir) Hisâb-ı cümele denir ki أَبِيجَادٌ [ebîcâd] hurûf-ı mukattaʹasıdır. Her biri bir ʹadede dâldır, târîh hisâb ederler.

Vankulu Lugatı - الجمل maddesi

اَلْجَمْلُ [el-ceml] (cîm’in fethi ve mîm’in sükûnuyla) Yağ eritmek; tekûlu: جَمَلْتُ الشَّحْمَ أَجْمُلُهُ جَمْلًا إِذَا أَذَبْتَهُ

اَلْجَمَلُ [el-cemel] (fethateynle) Deve. Ve Ferrâ eyitti: جَمَلٌ [cemel] نَاقَةٌ [nâḵat]ın zevci olan devedir, yaʹnî erkek deveye mahsûstur.

اَلْجُمَلُ [el-cumel] (cîm’in zammı ve mîm’in fethiyle) Cemʹi, cümleler maʹnâsına.

اَلْجُمَّلُ [el-cummel] (cîm’in zammı ve mîm’in fethi ve teşdîdiyle) Bir nevʹ hisâb. Ve

جُمَّلٌ [cummel] Gemi ipine dahi derler, habl-i sefîne maʹnâsına. Ve o şol iplerdir ki bir kaçın bir yere getirip bağlarlar. Ve İbn ʹAbbâs radıyallâhu ʹanhumâ: “حَتَّى يَلِجَ الْجُمَّلُ فِي سَمِّ الْخِيَاطِ” (الأعراف، 40) kırâ΄at etti.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı