اَلْجَهْوَى [el-cehvâ] (cîm’in fethi ve elifin kasrıyla) Açık olan nesne; yukâlu: إِسْتٌ جَهْوَى أَيْ مَكْشُوفَةٌ Ve إِسْتٌ [ist] hemzenin kesri ile oturak yeridir. Ve ʹArabların lisân-ı behâyim üzere vazʹ ettikleri kelimâttandır bu ki keçiye hitâb edip يَا عَنْزُ قَدْ جَاءَ الْقُرُّ demişler ve eyitmiş “يَا وَيْلِي ذَنَبٌ اَلْوَي وَاِسْتٌ جَهْوَى” Bunu Ebû ʹUbeyd, Kitâbu’l-Ġanem’de zikr etmiştir. Ve قُرٌّ [ḵurr] ḵâf’ın zammı ve râ’nın teşdîdiyle soğuk maʹnâsınadır, yaʹnî “Kuyruğu merfûʹ ve dübürü mekşûf olanlara şiddet-i sermâda zihî musibet!” demiştir.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı