Kamus-ı Muhit - الحج maddesi

اَلْحِجُّ [el-ḩicc] (ḩâ’nın kesriyle) حَجٌّ [ḩacc] maʹnâsından ismdir.

اَلْحَجُّ [el-ḩacc] (ḩâ’nın fethi ve cîm’in teşdîdiyle) Kasd ve âhenk eylemek maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَّهُ حَجًّا مِنَ الْبَابِ اْلأَوَّلِ إِذَا قَصَدَهُ Ve bir nesneden ferâgat eylemek maʹnâsınadır; tekûlu: حَجَجْتُ عَنِ اْلأَمْرِ أَيْ كَفَفْتُ عَنْهُ Ve bir yerden gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَّ فُلاَنٌ إِذَا قَدِمَ Ve mîl ile yarayı yoklamak maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَّ الْجُرْحَ إِذَا سَبَرَهُ بِالْمِحْجَاجِ Ve muʹârıza delîl ve burhânla gâlib olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَّ فُلاَنًا إِذَا غَلَبَهُ بِالْحُجَّةِ Ve bir kimseye yâ bir mahalle çok tereddüd edip varıp gelmek maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَّ بَنُو فُلاَنٍ فُلاَنًا إِذَا أَكْثَرُوا اْلإِخْتِلاَفَ وَالتَّرَدُّدَ Ve mebnâ-yı İslâm olan erkân-ı hamseden bir rüknün mâddesi olan nüsük-i mefrûzu edâ için hâssaten Mekke-i mükerreme’ye kasd ve teveccüh eylemek maʹnâsınadır ki kasd maʹnâsından me΄hûzdur yâhûd tereddüd maʹnâsından me΄hûzdur; yukâlu: حَجَّ الْبَيْتَ إِذَا قَصَدَهُ إِقَامَةً لِلنُّسُكِ

Vankulu Lugatı - الحج maddesi

اَلْحُجُّ [el-ḩucc] (ḩâ’nın zammıyla) حَاجٌّ [ḩâcc]ın cemʹidir, بَازِلٌ [bâzil]in cemʹi بُزْلٌ [buzl] ve عَائِذٌ [ʹâ΄iž]in عُوذٌ [ʹûž] geldiği gibi. Ve بَازِلٌ [bâzil] bâ-i muvahhade ve zâ-i muʹceme ile sekiz yaşında deveye derler ve عَائِذٌ [ʹâ΄iz] ʹayn-ı mühmele ve žâl-ı muʹceme ile tâze doğurmuş deveye derler.

اَلْحِجُّ [el-ḩicc] (ḩâ’nın kesriyle) İsmdir.

اَلْحَجُّ [el-ḩacc] Kasd maʹnâsına. Ve huccetle galebe etmek maʹnâsına dahi gelir. Ve mîlle bir kimsenin yarasın yoklamağa dahi derler; tekûlu: حَجَجْتُهُ حَجًّا إِذَا سَيَّرْتَ شَجَّتَهُ بِالْمِسْبَارِ لِتُعَالِجَهُ Ve مِسْبَارٌ [misbâr] mîm’in kesriyle mîl maʹnâsınadır. Ve

حَجٌّ [ḩacc] Bir kimsenin yanına varıp gelmeğe dahi derler; yukâlu: حَجَّ بَنُو فُلَانٍ فُلَانًا إِذَا أَطَالُوا الْإِخْتِلَافَ إِلَيْهِ Ondan sonra istiʹmâli Mekke-i müşerrefeyi tavâfta şâyiʹ oldu; tekûlu: حَجَجْتُ الْبَيْتَ أَحُجُّهُ Yaʹnî “Tavâf ettim Kaʹbe’yi” şerrefehallâhu taʹâlâ.