اَلْحَجَلُ [el-ḩacel] (fethateynle) Keklik kuşunun erkeğine denir; müfredi حَجَلَةٌ [ḩacelet]tir. Mü΄ellif اَلْوَاحِدَةُ حَجَلَةٌ ʹibâretiyle resm eylemekle mü΄ennesine de işâret eylemiştir.
اَلْحَجْلُ [el-ḩacl] (حَمْلٌ [ḩaml] vezninde) ve
اَلْحَجَلَانُ [el-ḩacelân] (fetehâtla) Ayağı bukağılı kimse bir ayağını kaldırıp dîger ayağı üzere çöküp sıçrayarak yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَلَ الْمُقَيَّدُ حَجْلًا وَحَجَلَانًا مِنَ الْبَابِ الثَّانِي وَالْأَوَّلِ إِذَا رَفَعَ رِجْلًا وَتَرَيَّثَ فِي مَشْيِهِ عَلَى رِجْلِهِ Ve sekerek yürümek maʹnâsınadır; yukâlu: حَجَلَ الْغُرَابُ إِذَا نَزَا فِي مَشْيِهِ Ve iki nesne beyninde hâ΄il olmak maʹnâsınadır; yukâlu: حُجِلَ بَيْنَهُ وَبَيْنَهُ عَلَى بِنَاءِ الْمَجْهُولِ إِذَا حُيِّلَ
اَلْحِجْلُ [el-ḩicl] (ḩâ’nın kesri ve fethiyle) ve
اَلْحِجِلُ [el-ḩicil] (إِبِلٌ [ibil] vezninde) ve
اَلْحِجِلُّ [el-ḩicill] (طِمِرٌّ [ṯimirr] vezninde) Halhâla denir; cemʹi أَحْجَالٌ [aḩcâl] ve حُجُولٌ [ḩucûl] gelir. Ve
حِجْلٌ [ḩicl] (ḩâ’nın kesriyle) Aklığa denir; cemʹi أَحْجَالٌ [aḩcâl] gelir; yukâlu: بِهِ حِجْلٌ أَيْ بَيَاضٌ Ve bukağının ayakları geçecek iki tavkın her birine denir. Ve bukağının kendisine denir; yukâlu: حَلَّ حِجْلَهُ أَيْ قَيْدَهُ Ve bunda ḩâ’nın fethiyle ve kesreteynle câ΄izdir.
اَلْحَجَلُ [el-ḩacel] (fethateynle) Cemʹi.
اَلْحَجْلُ [el-ḩacl] (ḩâ’nın fethi ve cîm’in sükûnuyla) Ayakbağı, kayd maʹnâsına. Ve halhâl maʹnâsına da gelir. Ve ḩâ’nın kesri dahi lügattır bu maʹnâlarda.
Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı