el-ḩadâd ~ اَلْحَدَادُ

Kamus-ı Muhit - الحداد maddesi

اَلْحَدَادُ [el-ḩadâd] سَحَابٌ [seḩâb] vezninde ki ʹArabların حَدَادُكَ أَنْ تَفْعَلَ كَذَا kavlinde vâkiʹdir, gâyet ve cehd maʹnâsına müstaʹmeldir, yukâlu: حَدَادُكَ أَنْ تَفْعَلَ كَذَا أَيْ قُصَارُكَ يَعْنِي غَايَةُ جَهْدِكَ

اَلْحُدَادُ [el-ḩudâd] (غُرَابٌ [ġurâb] vezninde) ve

اَلْحُدَّادُ [el-ḩuddâd] (رُمَّانٌ [rummân] vezninde) Sîga-i mübâlagalardır, pek keskin şey΄e denir; yukâlu: سَيْفٌ وَسِكِّينٌ حُدَادٌ وَحُدَّادٌ ve yukâlu: رَجُلٌ حَدِيدٌ وَحُدَّادٌ مِنْ قَوْمٍ أَحِدَّاءَ وَأَحِدَّةٍ وَحِدَادٍ بِالْكَسْرِ Pes أَحِدَّاءُ [eḩiddâ΄] ve أَحِدَّةٌ [eḩiddet] ve حِدَادٌ [ḩidâd] حَدِيدٌ [ḩadîd]in cemʹidir. Ve burada حِدَّةٌ [ḩiddet] lisânda ve fehm ve zekâda ve gazabda ve tabîʹatte olur.

اَلْحَدَّادُ [el-ḩaddâd] (شَدَّادٌ [şeddâd] vezninde) Demirciye denir, âhen-ger maʹnâsına. Zindâncıya denir, سَجَّانٌ [seccân] maʹnâsına, mahbûsu hurûcdan menʹ eylediği için yâhûd zincir bukağı gibi demirler ile uğraştığı için. Ve kapıcıya denir بَوَّابٌ [bevvâb] maʹnâsına ki bunda dahi menʹ vardır. Ve deryâya ıtlâk olunur. Ve bir ırmak adıdır.

Vankulu Lugatı - الحداد maddesi

اَلْحِدَادُ [el-ḩidâd] (ḩâ’nın kesriyle) حَدِيدٌ [ḩadîd]in cemʹi, keskinler maʹnâsına; yukâlu: سُيُوفٌ حِدَادٌ وَأَلْسِنَةٌ حِدَادٌ Ve

حِدَادٌ [ḩidâd] Kezâlik siyâh mâtem libâslarına dahi derler.

اَلْحَدَّادُ [el-ḩaddâd] (ḩâ’nın fethi ve dâl-ı ûlânın teşdîdiyle) Kapıcı, bevvâb maʹnâsına. Ve zindâncıya dahi حَدَّادٌ [ḩaddâd] derler, mahbûsu taşra çıkmadan menʹ ettiğinden ötürü ve حَدِيدٌ [ḩadîd] ile muʹâlece edip kayd ve bend ettiğinden ötürü.

اَلْحُدَّادُ [el-ḩuddâd] (ḩâ’nın zammı ve dâl-ı ûlânın teşdîdiyle) Ebû ʹAmr rivâyeti üzere keskin maʹnâsınadır; yukâlu: سَيْفٌ حُدَّادٌ مِثْلُ “أَمْرٌ كُبَّارٌ” Ve كُبَّارٌ [kubbâr] mübâlaga ile كَبِيرٌ [kebîr] maʹnâsınadır.

Sıradaki Maddeler

Arama ekranı

Sitemizde detaylı hızlı ve kolay arama ekranı